“Bir Söz” : Siir olmayan yerde insan sevgisi de olmaz. Insani insana ancak siir sevdirir. Siir, insani insana yaklastiran seydir. Sait Faik
Adini, Louis Xavier de Richard ile Catulle Mendes’in hazirlayip Alphonse Lemerre’in bastigi Le Parnasse Contemporain (Çagdas Parnasçilik) adli eserden alir. Romantizm ve realizmin bütününe tepkili bir akimdir. 1830’lu yillarda ortaya çikmistir. temel kurami “sanat sanat içindir” diye özetlenebilir. aslinda realizmin kati toplumculugu ve gerçekçiligine bir karsi çikistir. daha çok siirde kendini gösterir. sanatsal biçim ve sanatsal içerik kaygisi ön plandadir. bu akimin etkisindeki edebi eserlerde ölçülü ve nesnel bir anlatim, teknik kusursuzluk ve kesin betimlemeler kullanilir. parnas siir için “biçimciligi amaçlayan” siir de denebilir. parnasizm, bir yönüyle kendisinden sonraki dogalciliga kaynak olmustur. zengin bir dil, zengin bir biçim, zengin ve yogun bir duygusallik islenir. Theophile Gautier’in siirlerini, Theodore de Banville, Leconte de Lisle izlemistir. parnasizm, edebiyat tarihinde Leconte de Lisle ile özdeslestirilir.
William Carlos Williams (17 Eylül 1883 – 4 Mart 1963) ABD’li sair. Modernizm ve imgecilik akimlarina dahil edilen ABD’li sair. Ayrica pediyatristtir. Tip alaninda çalisiyor olmasi, kesinlikle siirinin ana konusunu da etkiledi. Biyografi yazari Linda Wagner-Martin’e göre Williams, “yazar olmak için, pediyatrist olmak için çalistigindan daha fazla çalisti.” Williams yasami boyunca sair olarak da doktor olarak da basarili oldu.
Ilk dönemde Ezra Pound etkisinde kaldi, daha sonra imgeci akimi benimsedi, Pound’dan ve Avrupa siiri çizgisindeki Elliot’tan uzaklasti. Yeni Amerikan siirini yaratmak, günlük yasamin kosullari ve siradan insanin yasamini anlatma çabasindaydi.
Salah Birsel (1919 – 1999), Sair deneme ve inceleme yazari.
Bandirma’da dogdu. Izmir erkek lisesi; Istanbul Universitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü ögrenimlerinden sonra, Istanbul Nisantasi Ortaokulunda Fransizca ögretmenligi yapti. Bankacilik, is müfettisligi, Edebiyat Fakültesi Kitaplik Müdürlügü görevlerinde çalisti, Ankara’da Türk Dil Kurumu Yayin Kolu Baskanligi görevlerinde çalisti. Ankara Universitesi Basimevi Müdürlügü’nden emekli oldu.
Salah Birsel; siiri duygunun baskisindan kurtarip zekanin ürünü yapmak ister. Her siirinde yeni bir ses; yeni bir yapi kurmaya çalisiyor. Ona göre: ’’Bir siir. Yalniz o siire giren degil, bir de girmeden kelimelerden meydana gelir… Bir siirin güzelligi, kendi disinda biraktigi kelimelerin sayisiyla dogru orantilidir… Bir siir göründügünden çok daha baska bir seydir… Bir siirin güzelligine, düzen örgüsüne hemen varilamaz. Okuyucunun siire ulasabilmesi için siiri tekrar okumasi, kendisi günlük etkilerin baskisindan kurtarmasi, ruhunu aritmasi, yikamasi, bir düzene sokmasi lazimdir. Duygulu sairi degil usta sairi, lirik siiri degil, zeka sairini savunur. Siirin fikirlerle degil, kelimelerle yazildigini da bildigi için ‘’sair,kelimelerin üzerinde çok durmak, az bilineni de, yiginlarin diline yerlesmis olani seçmek zorundadir’’der. Siirlerinde bu görüsler yansir. Salah Birsel : 1937’de ilk siirinin ‘’Gündüz’’ dergisinde yayinlanmasindan sonra 1941’de bugünkü siir alanina girer. Siirin bir yapi isi, sairin ödevinin güzel, basarilir biçimler kurmak oldugu görüsüne varir.
Siirde zekanin önemine inanmistir. 1956’ten sonra Birinci Yeni siirinden tamamen uzaklasti. Kendine ait bagimsiz bir siir anlayisi gelistirdi. Konulari alaya alir gibi görünerek siirin düsündürücü yanini güçlendirmistir. Nesirlerinde de mizah dikkati çekmektedir.
Siir kitaplarinin yanisira, degisik türlerde bir çok esere imza atti. Salah Birsel, ironi ve humor özellikleri tasiyan siirleriyle modern siirimizi temalar ve dil bakimindan demokratlastirmis, gelistirmis sairler arasindadir.
Siirle kalin
“Konu Sairlerden”
Söylemek Için Sadece
Yedim
Buzlukta
Duran
Erikleri
Ve
Muhtemelen
Kahvalti için
Ayirdiginiz
Bagislayin beni
Lezzetli
Çok tatli
Ve çok soguktular
W. Carlos Williams
Çeviri : Mehmet Bardakçi
******************************************
Bir Sairin Ölümü
Kimse inanmaz
Benim hafif-makineliyle öldügüme
Veya ayrildigima dünyadan
Benimde baskentte bi odam
Siir kitaplarim
Universitede adim
Ve arkadasim vardi
Unüm de olurdu
Yasasaydim
Salah Birsel
***********************************
Bosluga Inen Ayet
Herkes bozuk saat gibi kendini
Tasiyor kesik bileginde
Tül ve siyah, ruh ve suret ve tuz…
Bundandir yazinin büyük günahi
Sözün kendini vurmasi bundan
Çünkü hayatta her söz daha az söz
Her vazgeçis daha az sancili bundan
Ilk böyle yazildi ; “dagil kavmim ey”
Elimden tut beni yalnizliklara götür,
Ölmek ne can sikici ömrüm ey
Ilk ölüm, eski ölüm ; töresiz ölüm
Ayet gibi, karanlikta, sessizce
Ölüm yüzüme indi ve gördüm
Iyilik olsun diye sustum ve öldüm
Tozan Alkan
*******************************************
“Bir Dosttan”
Rus Ruleti
Beyaz kombinezonlu bir kadini sevdin en çok
Ölmenin uçuculugunda valsi sevdin onunla
Saçlarinda baslayan simli geceyi
Sesindeki pastel renkli ufku sevdin
Begonyalarla örtülü sedirlerde sevismeyi
Parmaginin ucundaki hâleyi öpmeyi
Onunla tekrar tekrar ölebilmeyi sevdin
Akik bir sisede tutulan ölmek duygusunu
Gümüs kabzali silahlari, kumsala yagan kovanlari
Ayisigi ve gece morlugunda oyunlari sevdin
Beyaz elleri olan bir kadini sevdin en çok . . .
Ayten Çolakoglu
****************************************