“Bir Söz”: Ilk dize Tanri’dandir. Paul Valery
Bu hafta siir üzerine ciddi seyler yazmak yerine sizleri özgür kiliyorum, siirler ve ilk kez sayfamizda göreceginiz sairlerle yalniz birakiyorum.
John Keats (31 Ekim 1795-23 Subat 1821). Ingiliz sair.
On sekiz yasina geldiginde, zaten çoktandir sürdürdügü yazma çalismalari artik siir eksenine kaydi. Kisa sürede siir onun için bir tutkuya dönüstü. Yazilarindan birinde, “Siirsiz yapamayacagimi anladim” demektedir.
Siirlerinde, çevrede görülen siradan nesnelerden hareketle evrensel düsüncelere açilan kapilari imgeler yoluyla yansitir.
John Keats, yasaminin son yillarinda, yaratici gücünün tam da dorugundayken, birden içine kapanik ve karamsar bir kisilige büründü. Fanny Brawne’e asik oldu ve ona adadigi siirler yazdi. Hastaligi artti, parasal sorunlar yasamaya basladi ve parasizlik yüzünden ne tedavi görebildi ne de evlenebildi. 3 Subat 1820’de ilk kez kan kustu ve veremi artik ölümcül bir noktaya geldi, Italya’da öldü.
Keats, Ingiliz sairlerle ilgili bütün ulusal ve yabanci antolojilerde her zaman yer alan, en çok bilinen ve sevilen sairlerden olagelmistir. Derin, duygulu ve hirçin bir karakteri vardir.
Zahrad (Zareh Yildizciyan) (10 Mayis 1924 – 21 Subat 2007) Ermeni Asilli Türk sair. Pangalti Mikhitaryan Lisesi’ni bitirdi. Istanbul Universitesi Tip Fakültesi’ ndeki egitimini yarim birakip ticaretle ugrasti. Zahrad, Filipin Hükümeti, Leonardo da Vinci Akademisi ve Kaliforniya Yuvarlak Masa Sövalyeleri tarafindan onur belgeleri ile ödüllendirildi. 1991’de Erivan’da Katolikos I. Vasken tarafindan “Aziz Sahak – Aziz Mesrop” nisânina lâyik görüldü. 1999’da Ermeni Yazarlar Birligi tarafindan ‘Movses Khorenatsi’ nisâni ile onurlandirildi.Bir Tasla Iki Bahar kitabiyla ödül aldi. Zahrad, “Istanbul Ermeni Siiri” olarak da anilan Çagdas Ermeni Siirinin ustalarindandi. Klasik Ermeni siirinin esintisindeki ilk dönem siirlerinden sonra, bir süre Garip Akimi’nin etkisinde kalan Zahrad, daha sonra yeni yaratim biçim ve yöntemleri denemeye, düsünce ve coskusunu gerçeküstücü bir teknikle gelistirerek çarpici imgeler, sasirtmacalar, ayrintiyla bezenmis yasama parçaciklari ile özgün biresimsel bir yapi ve dil olusturdu. Siirleri 25 dile çevrildi.
They have a daughter together, Murphy Williams, who is also a writer and columnist.
Siirle Kalin,
“Konu Sairlerden”
Bu Güçlü El
Bu güçlü el simdi daha sicak ve içten
Kavriyabiliyor, yoksa; soguk ve mezarlarin
Buzdan sessizliginde olurdu,
Ruhlarin sik ugradigi günlerde ve
Urperten gecelerin ki istedigi
Kalbinin kaninin kurumasi,
O zaman damarlarimda kirmizi yasam
Sel gibi akardi yine,
Ve huzurlu olurdu vicdanim-iste bak-
tutuyorum sana dogru
John Keats
Çeviri : Mehmet Bardakçi
*********************************
Elçi
Ben sizin en eski düsünüzüm
bir daha göremeyeceginiz düsünüz
Ve hepimizin içindeki gizli infilâkim ben
bir daha hatirlayamayacaginiz
Eski ölçülerinizi parçalayacaksiniz
Çünkü sizin en büyük hayalinizden büyügüm
Kozmonot pilotunuzum
Sinirsizliginizin siniriyim ben
Ben sonuncu elçinizim sizin
Siz kimsiniz
Zareh Yaldizciyan
****************************
Düs Örten
Salinir siirim uykuda
Yanar diri imgelerim
Yüregim mürekkep lekesi
Damitir aciyi güzellerim
Hüznümü kanatir bir dize
Süzülüp içinden dizelerin
Gezerim bir bir sözcükleri
Yüzümü Nil’e dökerim
Benim uslu çocuk yanim
Söyle nerde yitik gemin
Kiyi belledin gögü hep
Denizini görmedigin..
Bülent Özcan
***********************************
Yat ve Uyu!..
Yapyalnizim… Etrafimda yok senden bir iz…
Odam sessiz… Disarda yagan kar sessiz…
Bu geceler dayanilir gibi degil ki…
Ey simdi bu satirlari okuyan bil ki:
Istiraplar yüz katli kis gecelerinde…
Fakat kizgin yanardaglar çiksa bagrimda,
Senin için ben her derde katlanirim da
Derim ki: ‘Bu gecelerin izdirabiyle,
Ben aglasam, harap olsam, çildirsam bile;
Sen atesli vücudunla isinan rahat,
Yataginda bir rahibe saffetiyle yat…
Yat ve uyu! .. Bu tatli kis gecelerinde…’
Sabahattin Ali
***********************************
Düsümde Gördüm Ki
Düsümde gördüm ki alip götürüyorsun beni
Beyaz bir patika üzeri
Yemyesil kirlar ortasinda
Mavi tepelere
Dingin bir sabah vakti.
Hissettim ellerini ellerimde,
Senin dost elini,
Ve kiz çocugu sesin çaldi kulaklarimda
Yeni bir çan gibi,
Baharin safagindan
Bakire bir çan gibi.
Ordaydilar, sesin ve ellerin,
Düsümde, nasil da gerçektiler!…
Sen yasa, ey umut: kim der ki
Toprak aldi sinesine seni.
Antonio Machado
Çeviri: Adnan Özer