Ligdeki bu tablo futbolun adaletli bir oyun olduğunu bizlere gösteriyor. Fenerbahçe’nin kaybettiği puanlara taraftar olarak üzülüyorum ama şampiyonluğu da hak etmediğimizi biliyorum. Galatasaray’ı içerde dışarda yenemiyorsan kusura bakma şampiyon olamazsın.Hakkın değilse olma da zaten sezon ortasında olsa çık bu şekilde oyna Başakşehirdeplasmanına ama artık her şey elden gidiyor, teknik direktör risk almalı.75’te penaltı geldi, daha da zaman var, 2-1 olabilir derken penaltı kaçtı. Bu saatten sonra hayırlı olsun şampiyon Beşiktaş’tır.
Devre arasında müdahaleni yapman lazım, beraberlikte de gidiyor beraberinde şampiyonluk. Ligde hak edilmiş bir tablo var. Şu anda bu tablo futbolun adaletli bir oyun olduğunu bizlere gösteriyor.
34 haftalık maratonda en iyi futbol oynayan takım ve uzun zamandır lider Beşiktaş. Fenerbahçe taraftarı için tabii ki kötü bir son oldu ama oyuncular yine ellerinden ne geliyorsa yapmaya çalıştılar.Yetersiz olan Pareria.

Beni ve benim gibi Fenerbahçelileri sevindiren bir konu var Aziz Yıldırım tabi ki sözünde durursa. Teknik patron çok önemli her maçı deplasmanda gibi oynamaktan sıkıldık, bu sistem Fenerbahçe’nin sistemi değil. Ben 4-4-2 sistemi ile oynayan Fenerbahçeliyim. Galatasaray derbisinden sonra dediğim gibi Beşiktaş’ın şampiyonluğu hayırlı olsun.

                MEMLEKETTE HA KALECİSİN HA GAZETECİ

Gazetecilik zor bir meslektir, etliye sütlüye karışmadan gazetecilik yapmaya çalışanların tarihte esamesi okunmamıştır. Gazetecilik mesleği ile uğraşan kişiler bazı kesimler tarafından sevilse de bazı kesimleri tarafından hiç sevilmez. Gazetecilik yapıp tüm kesimi mutlu eden bir kişi daha yeryüzünde görülmemiştir. Gazetecinin bir dünya görüşü, bir siyasi görüşü muhakkak vardır. Örneğin ben sağ görüşlü biriyim, 2009 seçimleri öncesinde Belediye Başkanı olarak görev yapanİsmail Uygur tarafları beni pek sevmez, eleştirirlerdi. Sağ görüşlü olduğum yüzünden Belediye yönetimi hakkında yazı yazdığım söylenirdi. Oysaki İsmail Uygur’un birçok çalışmasından övgüyle bahsederdim. Bugün Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez hakkında övgüler yazarken eleştirdiğimiz de olmuyor değil. Sevgili okurlar kısacası kötü yazdıklarımız bilinir, iyi yazdıklarımız ise hiç göze gelmez oldu.  Gazetecilik kalecilik gibidir. 10 tane topu çataldan alırsın taraftar seni ayakta alkışlar bir tane orta sahadan şut çekilir bacak arasından yersen tribünlerden ıslık sesleri ile yuh çekerler. Kısacası gazetecinin seveni kadar sevmeyeni olur ve hiçbir kimseye yaranamazsın. Ancak burası Torbalı hiçbir siyasi ile ömür boyu küs, ömür boyu dost kalamazsın. Bir gazeteci kendi hırsını ve düşüncesini bir kenarı bırakıp mesleğini icra etmeli zaman kimin dost, kimin düşman olduğunu zaten gösterir.

UKOME KARARLARINI UYGULARSAK İYİ OLUR

ÖncelikleBüyük Torbalı Gazetesi muhabir ve çalışanlarını uyarayım, yazmış olduğumuz bu yazıdan sonra şehrin belirli noktalarında trafik polisleri tarafınca durdurulabilir Çünkü trafik polisleri şehir içinde gerektiği gibi görevini yapmıyor (yapamıyor). Bir zamanlar Kazım Dirik ve Mithat Paşa Caddelerinde tek taraflı park uygulaması vardı. Herkesin başına püsküllü bela olan bir trafik polisi vardı ki çekici sürekli çarşı içerisinde yanlış park edilen araçları sırtına yüklediği gibi araç parkına götürürdü. Tabi bu tüm alınan kararlar UKOME’nin talimatlarıyla yapılırdı. Canı yanan vatandaş biraz sitem ederdi ancak toplumun büyük bir çoğunluğu uygulamadan oldukça memnundu. Şehir içinde ki araç sayısı en az iki katına çıkacak. Bugün trafik polisleri yanlış park eden araç sahiplerinin hiç gözünün yaşına bakmadan sabahın erken saatlerinde ceza yazmaya başlasın, öğleden sonra bakın trafik nasıl rahatlıyor. Trafiğin sıkışıklığının sadece vatandaşa değil esnafa da büyük zararı var. Tabi bu uygulamanın olması için siyasetçi polisleri aramayacak, destekçisi olacak.

YOL VE KALDIRIMLARI İŞGAL ETMEYELİM

Mail yoluyla en çok şikâyet çarşı merkezinde işgal edilen kaldırımlar yüzünden geliyor. Esnafın özellikle işlek caddeler üzerinde kullandığı kaldırımlarda yürümekte zorlanan vatandaşlar var. Kahveciler de haklı, insanlar artık dört duvar arasında oturmak istemiyor. Temiz hava eşliğinde geleni gideni izleyip keyif çayı içmek istiyor. Belediye Meydanı’ndaki kahveler ise işi biraz abartmış gibi görünüyor. İki sıra masa atacaklar nerdeyse.

Torbalı’da sürücülere park eğitimi verilmeli. İddia eden Ertuğrul Mahallesi Torbalı Caddesi’ne gitsin. Araçlar sağlı sollu park edilir anlarım, ama bir şeritte iki sırada olmaz ki. Araç nasıl park edilir, kaldırımın yanına yanaşırsın değil mi? Amaçlarını bilmiyorum ama Torbalı Caddesi’nde dikine yanaşan araç sahipleri var. Emniyet, bölgede bir hafta denetim yapmalı, gerekirse sürücü kursları bölgede park eğitimi versin. Aksi takdirde cadde yarın daha büyük sıkıntılara gebe kalacak.