ÇİFTÇİYE bu sene kimse dokunmasın, hele ki domates üreticisine hiç mi hiç. Torbalı yıllar önce “pamuğun mabediydi” diyebiliriz. Şimdilerde pamuktan haberdar olan yok. Çiftçilerin birçoğu bilmez bu sene pamuk kaçtan alınır, kaça gider, borsada son durumu nedir… Son yıllarda, “Torbalı domates üssü oldu” diye yazılıp çiziliyor. Kurutmalık domates dünyanın birçok yerine ihracat ediliyor. Tabi tüm bunlar olurken üretici de parasını kazanıyor, borçlanmıyordu. Ancak bu sene karşı taraf sözleşmeli domates eken çiftçilerin burnundan fitil fitil getirdi. 250 kuruşa sözleşme yapan çiftçi para kazanacağım umuduyla gece gündüz tarlasından çıkmadı. Tarlasını sürüp sularken veresiye mazot alan da var mutlaka. Neticede domates üreticisi bu aralar burnundan soluyor hiç yanına yanaşılacak gibi değil. 250 kuruştan 100 kuruşa düşmesine rağmen tarlasına hiç girilmedik domates toplanmayan üreticiler var. Kısacası verdiği emek, ektiği fidan, suladığı su hepsi yabana gitti.Külliyen zarar dedikleri bu olsa gerek. Ziraat Odası Başkanı Yılmaz Girgin bu konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı. Çiftçinin sözleşmeyi okuduğu yok. İmzayı atarken masumane duygularla atıyor, çiftçinin tüccarın kanını emmek gibi bir niyeti yok ki. Ziraat Odası çiftçisinin imzayı atarken yanında olmalı. Gerekirse sözleşme Ziraat Odası’nda hazırlanmalı. Çiftçinin yanında birilerinin olduğunu tüccar ve fabrika bilmeli, aksi halde seneye bu filmin tekrarını izleriz.

BU DÖNEM SEÇİMLERİN TADI YOK

7 Haziran seçimlerinin üzerinden neredeyse iki ay geçti, koalisyon hesaplarının hiçbiri tutmadı. MHP ilk gün kapıların diğer partilere kapatırken imkân ve olanakları sundu. AK Parti-CHP görüşmeleri çok sürdü. CHP’nin 14 maddelik talebi işi yokuşa sürmekten başka bir şey değildi. HDP hiç kimseye yanaşmadığı gibi hiçbir parti de HDP’ye yanaşmadı. 7 Haziran akşamı tüm partiler koalisyona kırmızı ışık yakarken, ben sabah erken kalkan AK Parti ile koalisyon ortağı olur diye düşünüyordum. Kasım ayında mutlaka seçim var, nasıl bir sonuç çıkacağını bilmiyorum ancak ekonomik sıkıntılar oldukça fazla. Piyasalar kan ağlıyor. AK Parti’nin Eylül ayında kongresi var, kongre olursa Abdullah Gül’ün Genel Başkan olacağı kulislerde konuşuluyor. Bu da en doğal hakkı, çünkü partinin kurucu Genel Başkanı. CHP kanadında ise delege seçimlerine Genel Merkez müdahale etti ve seçimler ileri bir tarihe ertelendi. Oysaki Övünç Demir ekibi “Arap atı” gibi sonradan açılmış Ayrancılar’da İsmail Uygur’un önüne geçmişti. Pancar’da da çok iddialı olan Güç Birliği Hareketi ilçe kongresinde yeterli sayıya çoktan ulaşmış olacaktı. Mahallelerde seçimlerin bitmesiyle Övünç Demir ekibi dinlendirecek kendisi delegeler ile birebir görüşerek oylarına talip olacaktı. Kısacası 7 Haziran seçimlerinin sonucu ve koalisyon süreci bizleri mutlu etmedi. CHP delege seçimlerinin iptal olmasıyla ile birlikte İlçe Kongresi de ertelenince 2015 yılında yapılan seçimlerin hiçbiri kimseyi tatmin etmedi. Ancak Eylül ayında okulların açılmasıyla birlikte ilköğretim okullarında sınıf başkanlığı, Kızılay kolu gibi seçimler yapılacak. Umarız ertelenmez ve net bir sonuç alırız.

RENKLİ TELEVİZYON BEKLEYEN ABONELER VAR

Gazetede hummalı bir abone çalışması var, gazete personeli arasında ise büyük bir yarış. Yapılan aboneler bir hafta boyunca aranarak gazetelerinin kendilerine ulaştığı bilgisi alınıyor. Barış Manço Caddesi’nde iş yeri işleten Onur Toklu telefon açan personele gayet güzel yerinde bir espri yapıyor.“Gazeteniz geliyor ancak kupon bölümünü göremedim, televizyon 100 gün sonra mı gelecek” dediğinde personel şaşkınlıkla cevap vermeyip telefonu kapatmanın yolunu bulduktan sonra beni aradı. Durumu bana anlatınca, “televizyon işi iptal olmuş yerine kurbanlık vereceğimizi söyle” dedim. Personel haliyle bir şaşkınlık daha yaşadı. Umarım bu yazıyı okuduktan sonra espri olduğu anlaşılır ve kimse gazeteyi arayıp kurbanlık için bilgi alma gereği duymaz. Yoksa işin içinden çıkmak mümkün değil.

TERZİ CELAL: SİYASİ KONJONKTÜR ÇOK DEĞİŞECEK

Torbalı çok kalabalık değilken siyaset çarşı merkezinden yönetilirdi. Perşembe günü belde ve köylerden gelen siyaset tutkunları ise Faik Üstünol’un lokantasında yemek yer, Terzi Celal Kıldan’da çay içer, Berber Tayyip’de tıraş olur; gündemi alır köyüne giderdi. Torbalı çok büyüyünce siyaset merkez ekseninden kurtuldu. Haliyle siyasetin terzisi, aşçısı ve berberi de emekli oldu. Geçtiğimiz gün Terzi Celal’in çayını içmek için dükkanına gittim. Terzi Celal’in siyasete hala eski pencereden baktığını düşünüyordum ancak durum pek öyle sandığım gibi değilmiş. Terzi Celal gençlerden oldukça ümitli, çok beklentileri var, öyle isimlerden bahsetti ki eski siyasetçilere oturacak koltuk bırakmadı. Yerel seçim öncesi tüm analizleri tutturan Terzi Celal eğer ki yaşı biraz müsaade etse dükkanı kapatmasa siyasete yeni bir kumaş kesip dikecek gibi. Hayırlısı izleyip göreceğiz, sonuç nasıl olacak.