Günümüzde iletişim ucuz demek yanlış olur, iletişim bildiğin bedava. Telefon operatörlerinde şimdilerde bir kampanya var ki almış başını gidiyor. Yanlış hatırlamıyorsam 20 TL’ye 500 dakika konuşma 200 mesaj paketi var. Bu sade bir paket, farklı internet paketlerinde ise değişik imkânlar var. Günümüzde akıllı telefon kullanmayan kaldı mı bilmiyorum ama bu Facebook ve Whatsapp sayesinde herkes kullanacak. Facebook ve Whatsaap kullanan kişilerde konuşmak mesajlaşmak bedava. Eskiden böyle bir imkân yoktu. Ulaşmak istediğiniz kişinin ilk önce evini aradınız evde yoksa takıldığı kahveyi. Kahve arandığında her çalan telefonu kahveci yerine müşteriler açardı. Telefona bakan kişi aranan kişinin adını haykırır ve görüşmeyi sağlardı. O yıllarda herkes telefonları ezbere bilirdi. Bazı kişiler ise cebinde fihrist ile dolaşırdı. Yazın gömleğin kışın ise ceketin cepleri kartvizit ile dolu olurdu.Şimdilerde tüm bilgiler telefonda. Geçtiğimiz gün uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşıma Messenger üzerinden; nasılsın iyi misin yazdım. Yazdıktan sonra cevap vermesini bekliyorum.Telefonum çaldı. Mesaj attığım kişi beni aradı ‘Bana mesaj gönderdin sayfanı ele mi geçirdiler’ dedi. Mesajı ben attım halini hatırını sormak istedim dediğimde biraz gülüştük ve yakın çevresindeki kişilerin nasıl dolandırıldığını anlattı. O kadar yakını dolandırılmış ki beni hemen arayarak uyarılarda bulunuyor. Mesaj atan kişiler sizden para istediğinde özel sorular sorun yoksa..!

BELEDİYEYE BAKANLIKTAN KADRO UYARISI

Her yerde böylemi bilmiyorum ama Torbalı’da okul aile birliği seçimi olsa taşeron çalışan işçi için sıkıntı arz edebiliyor. Çok fazla okul hayatım olmadı, ilkokulda sınıf başkanını Öğretmen belirlerdi. Kızılay kolu başkanını seçerken kavga ederdik. Ya öğretmen belirlemese sınıf başkanını ne olurdu, ortalık karışırdı. Oda seçimleri öncesinde çalışan personele şaka yoluyla mesaj verilir. Belediye seçimlerinde ise bir şey söylemenize gerek yok işçi zaten başına geleceğin farkında. İşi düzeni bozulmasın diye parti bayrağını omuzlarına Süpermen gibi asar. 2004 yılında yaşandı, bizlerde tanıklık ettik. İşçilerin haklarını her daim aradık. Şimdi yine benzer bir sorun var ama bu sefer ki farklı. İçişleri Bakanlığı’ndan Belediyeye uyarı mektubu gelmiş. 2011 yılından sonra Belediyeye kadrolu alınan işçiler usulsüzce alınmış.

Belediye yetkilileri konuyla ilgili 60 kişiyle meclis salonunda bir toplantı gerçekleştirdi. Ay sonuna kadar personelin bir karar vermesi gerekiyor. Ya kadrodan istifa edecek aynı işinde taşeron işçisi olarak çalışacak yada mahkemeye vererek kazandığı hakkın ebedi sahibi olmak için mücadele verecek. Toplantının yapıldığı gün 2011 yılından sonra işe usulsüz yollarla işçi aldığı iddiası ile mahkemeye çıkan eski Belediye Başkanı İsmail Uygur da mahkemede beraat etti. İşçiler sürekli toplantı halinde sonuç ne olacak.Bekleyip göreceğiz.

TORBALININ PARFÜM ÜRETMESİ GEREK

Herkes biliyordur da ben yine bilmeyenleri aydınlatayım. Parfüm Fransızlar tarafından icat edilmiş. Bazı araştırmacılar ise 5000 yıl önce Mısır da üretildi ve adına “kokulu duman” derlermiş. 18.nci yüzyılda Fransa’nın Grasse şehri parfüm endüstrisi olmuş. Fransızlar temizliğe çok önem vermezler ve bu yüzden çok kokarlarmış. Çok sık yıkanmadıkları için parfüm ile günü geçiştirirlermiş. Fransızların bir başka sorunu ise adamlarda tuvalet kültürü yokmuş. Cadde sokak nerede ne zaman sıkıştıysa ihtiyacını orada görürlermiş. Haliyle oluşan kokudan arınmak için parfüm icat etmeleri çok normal. Sevgili okurlar demek ki insanoğlu kendi sorununu kendisi çözüyor.

O zaman biz Torbalı olarak Yazıbaşı, Subaşı ve en önemlisi Çaybaşı için sokak esansı üretmeliyiz. Geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili bir yazı yazmış Kaymakam Aydın Memük’ün bu konuyla yakından ilgilenmesi gerektiğini belirtmiştim. Kaymakam bey beni aradı konuyla ilgili birkaç bilgi verdi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile koordineli olarak çalıştıklarını ifade etti. Bu rutin denetimlerin sürekli olduğunu belirtti.Çok sağ olsun buraya kadar her şey çok hoş ve güzel. Tüm bu çalışmaların neticesinde koku giderilemiyor ise yaratıcı olmak gerek. Geçtiğimiz günlerde koku ile ilgili şikayet mesajı aldım. Nereden bahsediyorsunuz dediğimde ‘Siz Torbalı’da yaşamıyorsunuz galiba’ diyerek laf sokmaktan kaçınmadı. Biz bu sorundan kurtulmak için bir şey icat etmeliyiz. Acaba ne üretmeliyiz?

HEP STRES OLMAZ BİRAZ DA GÜLELİM

Bir Karadenizli, bir Kayserili aynı trafik kazasında ölmüş. Cenazeleri kaldırılmış. İki-üç gün geçmiş, bir de bakmışlar ki Karadenizli, çıkmış mezardan, üstünü silkeleyerek geliyor. Önce büyük bir panik yasanmış haliyle, sonra bakmışlar bayağı kanlı canlı. Cesaret edip yanına yanaşmış ve merakla sormuşlar:

– Yahu sen öteki dünyadan nasıl geri döndün? Anlatmış:

– Öte tarafta da işler buradaki gibi yürüyormuş meğer. Rüşvet, haksızlık, yolsuzluk… Geri göndermek için 5 bin dolar istediler, bastım parayı geri geldim.

– Eee, diğer arkadaş niye gelmedi?

– Vallahi ben gelirken, Kayserili hâlâ “3.500 dolara olmaz mı, yap bir indirim de ayağımız alışsın!’ diye pazarlık ediyordu.