DEGERLI okurlarim, balik tutma merakimi ar-tik hepiniz biliyorsunuzdur. Bunaldikça kendimi kiyilara atar, balik tutarim. Bana göre balik tut-ma, dünyanin en rahatlatici hobisidir. Önceki gün yine, Kustur’un önündeki beton iskeleye gittim. Amacim, her zamanki gibi birkaç parça balik tutmakti. Ama inanilmaz bir olay yasadim. Oltama çok farkli bir balik takildi. Ilk gördü-gümde irkildim. Daha sonra alip eve geldim. Tanidigim tüm olta balikçilarina sordum, hiç kimse cinsini bilemedi. Kimisi ‘Kemane Baligi’ kimisi de ‘Peygamber Baligi’ dedi. Kimse çesi-dini bilemeyince iyice meraklandim. Bir bilen olarak Ertugrul Mahallesi’ndeki balikçiya gittim. Oradaki arkadas görür görmez tanidi. ‘Fener Ba-ligi bu’ dedi. Daha sonra baligi alip büroya gel-dim. Internetten Fener baligina baktim ve ger-çekten de elimdekinin bu balik türü oldugunu te-yitledim. Daha sonra da baligi Cömert Lokanta-si’nda pisirtip, amcaoglum Ali Günaydin ile birlikte afiyet içerisinde yedik.
Degerli okurlarim, ben hayatimda böyle bir balik görmedim. Çok farkli bir sekli vardi. Bu balik türünün gözleri denizde fener gibi yandigindan dolayi bu isim verilmis. En büyügü 100 kilo-gram agirlinda gelirmis.
‘Hüseyin Bey birak kilogramini. Tadi nasildi?’ dediginiz duyar gibiyim. Vallahi ne yalan söy-leyeyim, çok lezzetliydi. Tadi damagimda kaldi. Bundan sonra denizdeki hedefim Cim Bom baligini tutmak olacak. Herkese tavsiye ederim.

TORBALI ARTIK KASABADEGIL BEYLER!

SEVGILI okurlarim, 12 yillik köse yazarligi ha-yatim boyunca anladim ki ben ayda bir minibüs-leri yazmasam olmayacak. Hem sehir içinde hem de Izmir seferi yapan minibüslerde sorunlar bit-miyor. Geçtigimiz günlerde bir koliyi teslim almak için gittigim Ilçe Garaji’nda sahit oldugum bir olayi sizinle paylasmak istiyorum. Bugüne kadar bilmiyordum. Megersem, Izmir Garaji’na en son minibüs saat 20.30’daymis. Saat 20.30-dan sonraki araçlarla sadece Gaziemir’e gidili-yormus. Çok sasirdim.
Bu uygulamaya hayata geçirenlere sormak isti-yorum: Arkadasim peki diyelim ki ben sehir disina çikacagim. Aracim da saat 24.00’te hare-ket edecek. Benim Torbali’dan saat 21.00’de çikmam gerekiyor. Garaja nasil gidecegim ben? Bu konuda beni aydinlatir misiniz? Burasi Nai-me Köyü degil ki. Burasi Izmir’in en büyük met-ropol ilçelerinden bir tanesi. Saat 20.30’dan son-ra minibüs olmamasi ne demek? Herkes, yolcu-luga tek basina çikmiyor ki. Eli kolu valiz ile do-lu olan var, çocugu olan var, yasli olan var. Isin yoksa önce Gaziemir’e, sonra Izmir Garaji’na git. Bunun adi tek kelime ile zulümdür.

ESHOTLARIN DERDI NE?

MADEM ulasimdan konu açildi, devam edelim. Menderes -Torbali arasi sefer yapan 718 numa-rali Eshot hakkinda çok sikâyet aliyorum. Vatan-das bu aracin dolu olmasindan yakiniyor. Öyle ki, sabahlari tiklim tiklim oldugundan dolayi bazi duraklarda durmuyormus. Böyle olunca da insanlar islerine veya okullarina geç kaliyorlar. Beni bu konuyla ilgili arayan bayan da telefonda adeta isyan ediyor. Basvurdugu her kapidan olumsuz yanit aldigini söylüyor. Hatta telefon-daki yetkiler ondan imza toplamasini istemis. Çok pardon sayin yetkililer, siz vatandasi issiz güçsüz mü sandiniz? Aracin doludur veya degil-dir. Bunu imza kampanyasi ile ispat etmeye ne gerek var? Insanlar isini gücünü birakip kapi ka-pi imza toplamak zorunda mi? Madem bu isler o kadar kolaysa siz bir gün koltugunuzdan kalkip sabahlari duraklari denetleyin. O zaman görürsü-nüz araç dolu mu, degil mi?