İlçemizde vergisini ödeyen,odalara kayıtlı yaklaşık 5 bin esnaf var. İş dallarını ayırdığımızda örneğin en çok bakkal var ise iddia ediyorum iki katı dilenci var. Geçen gün 3 dilencinin aynı mekana girdiğine şahit oldum. Gelenlerden birisi yaşlıydı.Diğer ikisi ise fabrikalarda çalışabilecek kadar genç ve güçlü görünüyordu. Konu hemen dilencilerden açıldı.Mehmet Altaş isimli esnaf ‘Neden çalışsınlar ki günde yüz esnafa gitse.Yevmiyesi 100 TL’ye gelir. Tarlada onuru ile çalışırsa yevmiyesi 45 TL’ dedi. Acıma duygusu en fazla olan toplumlardan biriyiz ve neticede insanoğluyuz. Sadakanın belayı def ettiğini bilir ve inanırız. İşte bu yüzden dilencilik sektörünün önüne geçmek mümkün değil. Zabıta ekiplerinin pazaryerlerindeki çalışmaları bırakıp acilen bu işin üzerine düşmesi gerekmektedir. İnsanların zaaflarından yararlanarak geçinimi sağlayan en az bin kişinin olduğunu düşünüyorum. Dilencilik yapan kişilerin sağlık raporuna ve para toplaması için valilikten belgesi olup olmadığı kontrol edilmeli.Üzülerek söylüyorum ama bizi inceden inceye soyuyorlar. Gerçekten ihtiyacı olduğuna inanıyorsanız para yerine ekmek alın verin.Dilencilik sektörünün önüne geçin. Aksi takdirde daha çok kişiyi bu işe teşvik etmiş olacağız. İlçedeki her soruna çözümü yetkililerden beklemek çok doğru değil.Biz vatandaşlarında bir tavır göstermesi gerekiyor.Toplumu aptal yerine koyanlar var.

ÇİFTÇİLERİ SOSYAL MEDYADA BİLE GÖREMEZ OLDUK

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ne demişti:‘Köylü milletin efendisidir.’Köylü denilince çiftçide aynı statüye giriyor diye düşünüyorum. Sadece dağ köylerinde ikamet edenleri değil, Torbalı halkının da büyük bir çoğunluğu köylü. Her ne kadar büyükşehir sınırları içerisinde olsak bile şehir görünümlü köy olduğumuzu inkâr edemeyiz. Bakmayın siz bazı köy tabelalarının kalktığına. Köy statüsünden mahalle statüsüne geçtiğimize isminde hala boş yere barınmıyor adı üstünde Tepeköy. Çiftçiler son günlerde görünmez oldular özellikle sosyal medyada gözlerim kendilerini arar oldu. Çoğu zaman İzmir’de balık restoranlarında paylaşım yaparlardı.Yalın sade masalarıyla görürdük kendilerini. Masada birkaç meze ve ayran şişesiyle yer bildirimi yaparlardı. Özellikle Muhacir kökenli çiftçiler keyfine çok düşkündürler.Haliyle tarlada işler yoğun. Ekim ayı gibi başlarız Kazım Varlık’ı ailesi ile görmeye. Kerim Şen uzun zamandır erken yatar oldu.Artık hiç paylaşım göremez olduk gecelerden. Serkan Karaca evlendikten ve baba olduktan sonra sahil şeridinde değil domates arası şeridinde ve ilaç çuvalı açarken denk gelir oldu. Sadece Torbalı Mahallesi çiftçileri değil aynı durum Çaybaşı ve Subaşı tarafında geçerli. Aykut Korkmaz 15 aylık tatilin ardından sosyal medyaya etkin bir giriş yaptı.Ancak uzun soluklu olmadı. İki ay içerisinde güneşten rengi benzi değişti. Hayırlısı ile yaz sezonunu iyi bir şekilde atlatsalar da kendilerini özlemesek.

BETON KARTELİ NEFES ALAMAZ

İzmir’deki çimento firmalarının yılbaşında hazır betona yaptıkları yüzde 35 zam sonrasında Torbalı Ticaret Odası öncülüğünde ilçedeki 200 müteahhit ayaklanmış ve eylem planı hazırlamıştı. Eylem kısa sürede İzmir geneline yayılmıştı. Eylem planı kapsamında yılda 5 bin konutun üretildiği Torbalı’da 15 gün boyunca hiçbir müteahhit firma çimento firmalarından hazır beton almamıştı. Beton dökmeme eylemi sonrasında çimento firmaları geri adım atarak, hazır betonda fiyatları geri çekmişti. Tüm bu olayların startını Torbalı Ticaret Odası vermişti. Bu ilk öncülüğü değildi. Torbalı’ya İzmir’in çöpünün de gelmesine engel oldular. TTO “harç bitti yapı paydos” dedikten sonra çimento fabrikalarına toplamda 71 Milyon TL ceza kesilmişti. Pazartesi günü ise Torbalı’da üç, İzmir genelinde 10 beton firmasına soruşturma açıldı. Torbalı’daki bir firma için üzüldüğümü belirtmek isterim.Ancak şu kanaate artık vardım.Beton karteli bir daha başını kaldırıp hareket edemez. Yüzde 35’lik zammın sebebi çimento fabrikaları yani beton karteli bir zam daha düşünüyor mu?71 milyonluk cezanın ardından tekrar aynı hataya düşeceğini zannetmiyorum. Ülke genelinde kim ne yapar bilmem.Ancak Torbalı’da birlik beraberliğin olduğunun mesajını vermek isterim. Bu saatten sonra Torbalı’nın zararına adım atacak olan karteller iyi düşünsün.

TORBALI YERİ BAĞIŞLADI, TOP BÜYÜKŞEHİRDE

Bu yazıyı whatsapp’ta grup kurup beni çekiştiren kişiler iyi okusun. Sonra işimin sadece eleştirmek olmadığını, Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim ettiğimi görsün. Özellikle ‘Torbalı değişiyor’ yöneticisi sevgili kardeşim şunu çok iyi bilir ki “Biz iki tokata pırasa tarlasını sökmeyiz.” Her neyse, dün gazetemizin manşetinde yer alan “50 bin nüfuslu ama” başlıklı haberi mutlaka okumuşsunuzdur. Ayrancılar ve Pancar Belediyesi kapatıldıktan sonra İtfaiye araçları bölgede kalmadı. Özellikle son yıllarda aşırı göç aldığı gibi gelişen bir bölge. Ayrancılar ve Pancar da bir yangın çıksa itfaiye gidene kadar yangın kendiliğinden sönmüş oluyor. Haberin içeriğinde Ayrancılar bölgesinde bir tane itfaiye aracı nöbet tutmalı şeklinde servis edilmiş. Ben şimdi araya girerek bir hatırlatmada bulunayım. Torbalı Belediyesi geçtiğimiz aylarda en riskli bölgede İtfaiye olması için büyükşehir belediyesine 5 bin metrekare arsa bağışladı.Her attığında hedefi 12’den vuran büyükşehir belediyesi neden bir an önce tesisi bitirmiyor. Her platformda eşitlikten bahseden Aziz Kocaoğlu bu sorunu görmezlikten gelmemeli. Arsayı bağışlayan Belediye Başkanı Sayın Adnan Yaşar Görmez takdiri hak ediyor.