KAMU yararına çalışarak topluma hizmet eden birçok meslek var. Biz gazeteciler de kamuoyunun çıkarlarını gözeterek gazetecilik mesleğini icra ediyoruz. Yaptığımız ve yapacağımız haberler ile ilgili bazıları bizi hor görüp eleştirmekten çekinmezler. Ancak biz kişiye ve kişilere göre gazetecilik yaparsak yaşadığımız toplumda çok itibar görmeyiz. Gazeteci olayı gördüğü gibi yazar, habere ise sadece yorumunu katar. Geçtiğimiz gün CHP Belediye Meclis Üyesi Yıldız Sivrikaya’nın yaşadığı apartmanda bilinmeyen bir nedenden dolayı yangın çıkmış. Yıldız Sivrikaya ve ailesine büyük geçmiş olsun.“Cana değil mala gelsin.” Allah beterinden korusun. Muhabir arkadaş gecenin bir yarısında haberi duyunca apar topar yatağından kalkar ve olay yerine acilen gider. Mesleğin en birinci kuralı cesur olacaksın. Olayın nasıl meydana geldiğini araştıracak, yetkili kişilere çekinmeden soracaksın. İşin aslını öğrenip kamuoyunu aydınlatacak şekilde haberi yazmak gerek. Ancak arkadaşımız Amede Alpagut olay yerine gittiğinde canı yanan ev sahibi ve yakınlarının yerine itfaiye eri ve polis memurunun kötü davranışlarıyla karşılaşıyor. Bir muhabiri itip kakma cesaretini nereden alır İtfaiye eri? Polis memuru İtfaiye erini uyaracağına aynı muameleyi muhabire kendi nasıl uygulamaya çalışıyor. Şimdi ben desem ki, “Zafer ağabey senin işin emniyette evrak takip etmekti, gazetecileri tartaklamak gibi bir huyun yoktu, hayırdır? Neyse seni de deşifre etmeyelim; Torbalı’da yıllardır görev yapar herkes tarafından sevilirsin. Ama gazetecileri tartaklamak yerine kollaman gerektiğini hatırlatırım…

ÇİÇEKÇİLERİN KÂR ORTAĞI DÜĞÜN SALONLARI

Düğünlerimize ve en güzel anlarımıza mutluluk katan çiçekçilerin büyük bir derdi var. Geçtiğimiz gün bir çiçekçi arkadaşımızın mekânının önünde 3-4 çiçekçinin sohbet ettiğini görünce, “Hayırdır çiçeklere zammı var” diye sordum. “Ne zammı birader 20 TL’ye çiçek yapıyoruz, pazarlık ediyorlar. Düğün salonları 5 TL vermezsen çelengi bırak diyor. Bir derttir çekip gidiyoruz” dedi. Düğün salonları gerçekten bu konuda çok acımasız. Gerçek çiçek olsa çelenk fiyatları 80 ila 100 TL arasında olsa 5 TL al kimsenin sesi çıkmaz. Hem çiçekçi size 5 TL vermezse siz o çelenkleri ne yapacaksınız? Kırıp odun mu yapacaksınız? Eğer öyle bir niyetiniz varsa hiç zahmet etmeyin. Ben aracı olayım çiçekçiler her birinize ikişer ton kesilmiş zeytin ya da meşe odunu alsın. Kavak ağacı cansız yanar. Çiçekçinin de esnaf olduğunu unutmamak gerek. Bu konuyu Esnaf Odası yöneticilerine aktaracağım. Çiçekçi 20 TL’ye çiçek yapacak, veresiye verecek, gecenin bir yarısında çiçekleri toplamaya çıkacak. Aldığı paranın dörtte birini ise düğün salonu sahibine verecek. Birbirimizin kazandığı parada gözümüz olmamalı. Madem çiçekçiden hakkın olanı alıyorsun düğün salonunu işgal ediyor, yerler pisleniyor piyanistten de al. O paralar senin olan salonda atılmıyor mu? Hatta al kardeşim, tüm takı merasimlerinde takılan paranın dörtte birini al, “bu bizim hakkımız” de. Gerçi tüm çiçekçiler bu konudan dolayı mustaripler mi bilmiyorum ama bence çok adil değil bu iş. Salonu kiraya vermişsin ve o çelenkler salona değil düğün sahibine gönderiliyor.

İSTASYON ESNAFI ÇOK DERTLİ

Torbalı Mahallesi ilk yerleşim merkezlerindendir. Özellikle aşağı mahalle olarak bilinen Torbalı Tren İstasyonu’nun olduğu bölge. İZBAN haliyle Torbalı’yı ikiye böldü. Gün geçtikçe kalabalıklaşan trafiğe sorun aranırken bir de köprülerin vermiş olduğu eziyet tuzla biber oldu. Torbalı Mahallesi çok direndi köprüler için, mahalle sakinleri Sayın Ufuk Yörük ile birlikte çok mücadele verdiler. Neticesi her ne olursa olsun toplum adına yürütülen eylemler desteklenmeli. Şimdilerde İstasyon bölgesinde vatandaşlar köprünün altında huzursuz bir şekilde oturmakta. Yaklaşık 15 esnafın bulunduğu yerde sokak köpekleri türemiş. Esnaflar, Belediyeye defalarca bildirmelerine rağmen köpekleri ekipler almamış. Merhametli kahvehane işletmecisi Hulusi Tuna köpek kokusundan sıkılmış ancak vicdanen rahatsızlık duyduğundan ekmeğini ve tasta suyunu eksik etmiyor. Bir diğer esnaf Süleyman Yanıkbaş ise bu hizmetler bu bölgeye yetersiz, “Zaten bizi burada öldürdüler. Musalla taşı da yapılsın, cenazemiz de buradan kalksın” diyor. Kendilerine yapılanı bir haksızlık olarak gören bölge esnafı ve sakinlerinin durumları vahim, psikolojileri de bozulmuş durumda. Ben ilk başta espri olarak algıladım ama musalla taşı için yakında imza toplayabilirler.