DEGERLI okurlarim, bugün Dünya Kadinlar Günüymüs….
Bugün çiçeklerle kadinlari tebrik ediyormusuz..
Bugün, sagda solda kutlamalar yapilirmis… Kadinlara ‘Ah efendim, Kadinlar Gününüz kutlu olsun’ denilir, içinden de ‘Nereden çikti bugün simdi’ diye sitem edilirmis..
Ha az kalsin unutuyordum, bir de bugün kadin-lara övgüler dizilirmis… ‘Kadinlar bastacidir, çiçektir, güldür, degerlidir’ diye nutuklar atilir-mis. Bu nutuklar ertesi gün katiyyen hatirlan-mazmis…
***
Buraya kadar hersey çok güzel…. Hepsini yapa-lim… Aferin bize…
Bunlari yapmayi anladim da kafamin almadigi birkaç nokta var…
Ey kadinlari bugüne sigdiranlar: Kadinlar sadece bir gün mü annelik yapiyor…
Kadinlar sadece bir gün mü kahir çekiyor…
Kadinlar sadece bir gün mü hayatlarindan fedakarlik yapiyor…
Bayanlarin çilesi bir gün mü?
Kadinin hayattaki karsiligi sadece bir gün mü? Analari, kadinlari nasil bir günü sigdirdiniz? Kadin mutlu olursa aile mutlu olur. Aile mutlu olursa toplum mutlu olur.. Kadinin toplumun te-mel tasi oldugunu ne zaman unuttunuz?
Birakin böyle numaralari….
Kadinlara bugün çiçek verenler, yarin varligini hiçe sayacak..
Evvela deger verin.. Kimse sizden çiçek böcek beklemiyor…
Hayatinda bir kez gün yüzü görmemis, çile çekmis kadina çiçek versen ne olur, siir yazsan ne olur?…
***
Içimden hiçbir kadinin ‘Kadinlar Gününü’ kutlamak gelmiyor..
Eger ben bugünü kutlarsam onun 364 güne yayilan emegini hiçe saymis olacagim…
Eger ben bugün sahte gülücükler, jestler yaparsam, onun varligini tek güne sigdirmis olacagim…
Kadin anadir… Bu bir ömür demek… Kadin estir.. Bu bir ömür demek…
Kadini sadece bir gün hatirlamak, ‘sana bu kutlama yeter’ demek…
Ben bunu kabul edemem…
Basta beni doguran anam ve kahrimi çeken esim olmak üzere tüm kadinlardan Allah razi olsun..
Dinimizin cenneti ayaginin altina serdigi bir kadina ben bir gün ayirmayi hakaret kabul ederim, hiç kimse kusura bakmasin..

DERSIMIZIN KONUSU ÖGRENCILER
SEVGILI okurlarim, ben çocuklarimizin yogun tempo çalismasini tasvip etmiyorum. Geçenlerde okullari sirasiyla gezdim. Kazimpasa ilkögretim okulunda ögrencilerle, ögretmenlerle, velilerle görüstüm.
Hem ögretmen hem veli olan Kazimpasa ilkög-retim müdür yardimcisi Fethi Özkaya bana, ‘Benim bir kiz evladim var, ben kizimi 4 yasinda iken dershaneye gönderiyordum. Nedenim, iyi bir bakici bulamamakti. Aslinda ilkögretimlerde göndermemek gerek’ dedi. Okulun bahçesinde oyun oynayan ögrencilerin yanina gittim ve ‘Gençler, vaktinizi aliyorum ama size soracak sorularim var’ dedim. Ögrenciler çok saygili, hemen etrafima toplandilar, ‘Hanginiz dershaneye gidiyor’ diye sordum. Ramazan Çoban adli ögrenci, haftada 3 gün dershaneye, 3 gün ise folklor egitimi almaya gittigini ifade etti. Çok sasirdim. ‘Ramazan sen sikiliyor musun bu yogun tempodan’ diye sordum. ‘ Aksine düsük tempo beni sikiyor’ dedi. Simdiki gençleri anlamak mümkün degil. Anladim ki Ramazani otomatige baglamislar. ‘Dershaneye gitmeyeniniz var mi?’ dedigimde ise Berker Alten hemen atladi. ‘Ben dershaneye 11veya 12. sinifa gitmenin daha fazla yararli olacagini saniyorum, ailem de bu sekilde düsünüyor’ dedi.
Torbali Lisesi’nin bahçesindeki gençlere yönel-dim. Gençler barut gibi gözleri fel fecir, zimba gibiler, güven veriyorlar. Torbali Lisesi Müdürü Alpay Karatas’in yanina gittim, ‘müdürüm kolay gelsin. Fazla vaktinizi almadan birkaç soru sora-bilir miyim? ‘Ne demek Hüseyin Abi, ama yilda bir kere geliyorsun çay içmeden gidemezsin’ de-di. Yorulmustum da yaya gezmekten. Fazla uzat-madan konuya girmek istedim, ‘Hocam ögren-cilerin hafta içi okul hafta sonu dershaneler git-mesine ne diyorsunuz’ diye sordum. ‘11 veya 12. sinifta gitmeleri daha uygun ama dershaneler isi-ni yapiyor. Bir de ögrenci velileri çalisiyor. Ço-cuklarini kime biraksin? Bakici tutacagina dershaneye gönderiyor’ dedi. Sokaklar güvenli degil, komsuluk iliskileri malum bilindigi gibi, ayni apartmanda oturup bir birini tanimayanlar çogunlukta. Gerçekten dogru bilgiler edindim, bazi aileler çaresizlikten gönderiyorlar, bazi aileler ise çocugumuz geri kalmasin diye. Bu konuyu daha sonra etraflica ele alacagim.
Allah’a emanet olun.