DEGERLI okurlarim, su günlerde bir numarali gündem maddesi, Cumhurbaskanligi’nin 29 Ekim’de düzenleyecegi resepsiyon. Cumhurbas-kani Sayin Abdullah Gül’ün eslinin basörtülü olmasindan dolayi kriz çikti. Bence çok gereksiz bir kriz. Krizi çikaran belli. CHP’lilerin büyük bir kismi resepsiyona katilmama görüsünde birles-iyor.
CHP’lilere bir çift sözüm olacak. Oy istemeye gelince basörtülüler ülkenin vatandasi oluyor da meslek sahibi olurken, üniversitede okurken veya Cumhurbaskani esi iken normal vatandas olmu-yor mu? Madem basörtülü bir hanimefendinin ev sahibi oldugu bir resepsiyona katilmayi kendinize hakaret kabul ediyorsunuz, o zaman 8 ay sonra yapilacak genel seçimde ‘Basörtülüler bize oy vermesin’ deyin. Bunu demezsiniz. Seçim zama-ni basörtülülerden oy alacagini, basörtülü seçme-niniz oldugunu çok güzel bir sekilde reklam mal-zemesi yaparsaniz ama is, basörtülüyü tanimaya gelince orda duruyorsunuz. Olmaz öyle is. Vatan-das bunu yemez. Eger gerçekten degistiyseniz, gerçekten halkçi bir kimlige bürünmek istiyor-saniz bazi kaliplari yikacaksiniz. Insanlari kilik ve kiyafeti ile degerlendirmekten vazgeçecek-siniz. Aksi takdirde hiçbir zaman iktidar olamaz-siniz.
Kimse kusura bakmasin ama her gün farkli bir açilimin gündem geldigi günümüzde basörtüsü tartisiyor olmak çok aci. Bu aciyi yasatan herkesi kiniyorum. CHP’nin de o resepsiyona giderek basta ben olmak üzere kendisini bu konuda eles-tiren herkesi sasirtmasini diliyorum. Aksi takdir-de CHP bu kafa ile ne uzar ne kisalir…

NEREDEN GIYINIYORUM?

MADEM kilik kiyafetten konu açildi o zaman kendim ile ilgili d e birkaç sikintiyi dile getire-yim. Balik veya hastalik söz konusu degilse genelde takim elbise ve kravat ile dolasiyorum. Yakin çevrem buna alisti ama merakli bakislar hala alismadi. Beni sokakta o halde görenlerden bazilari ‘Hayrola Hüseyin abi, bugün Hürri-yet’e mi köse yazacaksin’ diyor, kimisi ‘Hüseyin Bey, hayirdir Ankara’ya seyahat mi var’ diyor. Hiç kimse, kendime olan saygimdan, isime olan saygimdan böyle giyinebilecegini hesaba kat-miyor. Ben, bu gazetenin vitriniyim. Tabiî ki gi-yimime dikkat edecegim. Nereden giyindigimiz merak eden de çok. Ilk kez açikliyorum. Kariz-mami pekistiren takim elbiseler Günaydin Gi-yim’den. Almis oldugum tüm kiyafetlerin ücre-tini de kendim karsiliyorum. Lütfen artik bana kiyafetimi sormayin. Unutmayin, fazla merak iyi degildir.

HUKUKUN USTUNLUGU

HAKIMLER ve Savcilar Yüksek Kurulu’nun 16 yeni üyesi önceki gün seçildi. Adliye koridorla-rinda ‘Adalet Bakanligi’nin listesi’ olarak dolasan isimlerin tamami HSYK’ya girdi. Türkiye gene-linde 11 bin 739 hakim ve savci dün sandik ba-sina gitti. Adalet Bakanligi’nin destekledigi aday-lar hem adli yargida hem de idari yargida tulum çikardi… Peki ben bu sonuçtan memnun muyum? Çok memnunum. Çünkü üstünlerin degil, huku-kun üstünlügü devreye giriyor. Çünkü halkin iste-digi oluyor. Çünkü artik bir zümrenin istedigi olmuyor. Çünkü artik çogunlugun istedigi oluyor. Referandumda evet oyu vermeme neden olan bir uygulama hayata geçiyor. Adaletin hakim olma-digi yer mezbahaya döner. Geçmiste bunun san-cilarini çok çektik. Adalet bir gün hepimize lazim olur. Bu yüzden yasanan degisim hepimizi sevindirmelidir.

NOT: Erbakan Hoca’nin dönüsünü yarin yazacagim.