SEVGILI okurlarim bugün sizlerle adina türküler yazilan Tepeköy Pazari’nin nasil sönük hale geldigini, nasil tatsizlastigini paylasmak istiyorum. Torbali’da yasayanlarin ‘Persembe Pazari’ diye adlandirdigi; ilçe disinda yasayanlarin ‘Tepeköy Pazari’ dedigi pazarimiz can çekisiyor. Bana kalsa ‘Allah rahmet eylesin’ diyecegim ama kiyamiyorum..
Bizim persembe pazarimiz efsaneydi. Istanbul’da Çarsamba Pazari ne isi Torbali’da Tepeköy Pazari da o idi.. Civar ilçelerden her gün yüzlerce kisi, pazara gelirdi. Insanlar Persembe gününün gelmesini iple çekerdi. Torbali esnafi Persembe günü çok iyi is yapardi. Persembe Pazarinda ne ararsaniz buluyordunuz. Gençler bile Pazarla çok ilgiliydi. Eskiden her sey bu kadar açikta ve ortada olmadigi için genç kizlar ve erkekler birbirini pazarda görürdü..
Persembe günü pazara çikmak birçok kisi için heyecanla beklenen bir olaydi.. Herkes hayatindan memnundu. Vatandas pazarda her aradigini buluyordu. Pazarcilar yogunluktan memnundu. Civardaki esnaf da kalabaliktan nasibini aliyordu. Torbali’nin adi nasil bir dönem pamuk ve zeytin yetistiriciligi ile aniliyorsa ayni o sekilde pazari ile de aniliyordu.
Zaman zaman Torbali’nin marka olmasini gündeme tasidi ya, bana kalirsa Tepeköy pazari bir dönem marka idi. Hem de çok güzel bir marka idi. Halk bir seyi agizdan agiza konusuyorsa, insanlar birseyi heyecanla bekliyorsa, bir olgunun basinda ilçenin adi konuluyorsa bundan iyi marka mi olur…
Persembe Pazari neden bu hâle geldi?
Sorunun cevabi çok açik.. Semt pazarlari kurulunca kimse Persembe Pazari’nin yüzüne bakmaz oldu.. Haftada 11 tane Pazar kuruluyor. Ödemis ve Tire’de ise haftada sadece 2 Pazar kuruluyor. Biz de Dagkizilica da bile Pazar kuruluyor.  Kapisinin önünde Pazar kurulan adam kalkip neden persembe Pazarina gitsin. Ben olsam ben de gitmem. Torbali’dan Tepeköy’e Pazar a gelmek isteyen kisi 2 TL yol parasi verecek. O parayi ona verecegine 4 kilo domates alip bir hafta yemek yapar. Ustüne yük tasimasi da cabasi.. Vatandas evinin önündeki pazara gidiyor ama mecburiyetten gidiyor. Vakit ve nakit kaybi olmamasi için gidiyor. Kurulan mahalle pazarlari çok nitelikli degil…
Her üründen 3 tezgah ya var, ya yok..
Hiç kimseye ekstra bir faydasi olmadigi gibi Tepeköy Pazari’nin cazibesini büyük ölçüde vurdu… Her mahallede Pazar oldugu için kimse Persembe Pazarina gitmeyince civar ilçelerden gelen saticilar da yavas yavas elini etegini çekti buradan. Çesit azaldi. Olanlar da keyifsiz.. Is yok. Civardaki esnaf eskisi gibi Persembe’nin gelmesini beklemiyor. O kadar yer geziyorum, son yillarda kimsenin bizim pazarimizdan söz ettigini duymadim.
Belediye Baskanimiz Ismail Uygur’dan Persembe Pazari’nin tekrar kimlik kazanmasi için acil bir girisimde bulunmasini bekliyorum. Persembe pazarinin dokusunu korumak için semt pazarlari azaltilmali ve denetim ve kontroller arttirilmali. Öyle bir düzenleme yapilmali ki civar ilçelerden tekrar buraya talep olmali… Pazarla ilgili Belediye’nin yapacagi tek is tezgâh kirasi almak degildir. Eminim Uygur da bu kötü gidisin farkindadir ve önlem alacaktir. Torbali bir simgeyi, bir efsaneyi kaybetmek üzere… Persembe Pazarina artik sadece Tepeköylüler gidiyor.
Adina türküler yazilan Persembe pazarimiz eski karizmasini tekrar kazanmali..
‘Tepeköy’ün Pazari Persembedir Persembe’ türküsü yazan Saygi deger sanatçi Yusuf Akdere su siralar Balikesir’de. Iyi ki burada degil de kendisine ilham olan pazarda sinek avlandigina sahit olmuyor.
Belediye Baskani Ismail Uygur’a çagrida bulunduk ama pazarin sönüklesmesine bir diger faktör de çiftçinin durumu.. Elektrik parasini ödeyemedigi için tarlasinin suyu kesilen çiftçinin aklina gelecek en son sey Persembe Pazari’na gitmekti. Borç içinde yüzen, ekmek parasini zor bulan, zamlarla bogusan köylü Torbali’nin merkezine gelmeyi unuttu.