TORBALI Belediyesi’nde Garaj Amiri olarak görev yapan Recep Toprak şu an izinli. İzin dönüşü istifa edip belediyeden ilişiğini kesecek. Aslında Sayın Toprak, Adnan Başkan’ın İlçe Başkanı olduğu dönemden beri yanında. Hiç kimse başkan adaylığı için Görmez ismini telaffuz etmezken o açıkça kendisini destekliyordu. Bundan dolayı parti içinde bazı kesimlerden tepki bile aldı. Meclis Üyesi yapılmadı, Garaj Amiri olarak atanınca parti tabanında sevinç karşılandı. TEDAŞ’dan emekli olduğu için ilçeye vakıf bir isim. Partinin kurucularından ve sevilen biri isim. Adnan Başkan ile neden ters düştü, durum bu hale nasıl geldi şahsen anlamadım. Parti tabanından beni arayıp “Neden Recep Toprak’ı yazmıyorsunuz. Neydi, suçu neden görevi bırakıyor” diye sitem edenler oluyor.

Aslında belediyede bir kadro sorunu var. Bu durum en çok Adnan Başkanı etkiliyor. Fakat anladığım kadarı ile en çalışkan amirlerin başında Recep Toprak geliyor. Sanki bir gruplaşma veya kadrolar arası hesaplaşmanın ürünü olarak harcanmak isteniyor.

Aslında çalışma tarzı olarak Adnan Başkana uygun bir isim. Nedense sürekli birileri aleyhinde propaganda yapıyor. Görevinden dolayı eşinin tedavisini bile takip edemeyen ve geçmişte Adnan Görmez’i başkan yaptıran ekibin en önemli ismin tasfiye edilmesi acaba kimin işine gelir? İşin ilginç tarafı geçmiş dönemde Adnan Görmez’in aday olmaması için uğraşan Adnan Korkmaz ise belediyede şu an adeta “krallık” ilan etmiş durumda.

Torbalıspor zor bir süreçten geçiyor

Siyahi bir transfer konusunda Belediye Başkanının bile yöneticilere istekte bulunduğunu yazmıştım. Bugüne kadar bir hazırlık maçını izleme fırsatım oldu. Takımı uyum içerisinde gördüm, sadece atağa çıkarken biraz ağır kalıyordu. Geçtiğimiz gün iş çıkışı antrenmanı izlemek için Pamukyazı tesislerine gittim. Ter idmanının ardından dar alanda çift kale maç pozisyonu alan takımın pas trafiğine hayran kaldım. Takıma yeterince kondisyonyüklenmiş takımın motivasyon ve uyumu çok iyi. Alınacak iki kişi ile takımda dengeler değişebilir, takımın havası çok iyi risk almaya gerek yok. Futbolcular arasında bir sıkıntı yok ama idareci ve yöneticiler arasında bir sıkıntı olmuş. Başkan Özgür Erman Çağlar takıma ağabeylik, futbolculara babalık, idarecilere ise yardımcı olması için Kemal Uzun’u takıma Genel Kaptan olarak atayarak büyük bir sorunu çözmek istemiş. İtiraz edenler olmuş, itiraz edenlerin birçoğunun kendisiyle ilgili tedirginlikleri var. Bence Başkan bu konuyu yönetime sunup konuyu toplantıda bitirmeliydi. Takıma bir Genel Kaptan düşündüyse bunu malzemeciye, maaşla çalışan personele sorup kararından vazgeçmemeliydi. Güven Özdemir gayet yeterli ve tecrübeli bir isim ancak okullar açıldığında yeterli mesaiyi veremeyeceğini söylemiş. Dediğim gibi bu konuyu ilk önce as başkanlarla, sonra Güven Özdemir ile görüşüp yönetime sunup noktayı koymalıydı. Her şey, herkese sorulmamalı.

Sahte para alarmı!

Sahte para denilince hemen aklınıza yüksek binalardan destelerle atılan Türk filmleri gelir değil mi? Bence bu aralar aklınız sadece filmlere gitmesin, gözünüzü dört açın çünkü sahte para piyasası oldukça hareketli. Tabi bu sorun sadece esnafı ilgilendirmiyor. Bakın bir olay anlatayım. İki arkadaş İzmir’de bir mekâna gidiyor hesapları 20 TL, 100 TL verip hesabı ödemek istiyorlar. Aradan zaman geçiyor. “Ne oldu paranın üzeri” denildiğinde, “Bozuk yok, yabancı değilsiniz. Bir dahaki sefer verirsiniz” diyorlar. Sonuç, hesap 120 TL oldu. Hayırlı uğurlu olsun. Dikkat edin, özellikle akşamları hareketli düğün salonuna yakın marketler kurulan masalara sponsor olursunuz. Bu konuya herkes dikkat etmeli. Gelin damat ise takı esnasında takılan paraları sahte para kalemi ile çizerse, insanları düğüne geldiğine pişman edersiniz. Gerçi haberlerde çok rastladık, takıda post cihazından kart geçildiğine. İnsanlar eline geçen sahte parayı bir şekilde arkadaşı da olsa birine kakalamak istiyor.

Ehliyetsiz minibüs şoförü mü var?

Özellikle şehir içi minibüsleri sahiplerine seslenmek istiyorum, araçlarınızı şoföre teslim ederken belgelerinin yetersiz olduğundan bilginiz var mı? Zaten günün belirli saatlerinde dolmuşun içinde insanlar balık istifi gibi. Dakika sınırına takılan şoförler bazı yerlerde tam gaz ilerliyorlar. Denetimli olan bu araçları Belediyenin denetlediğine hiç tanık olmadım. Belediye denetlemediği gibi şehir içinde yol kesip motosiklet sürücülerine aman vermeyen trafik polislerinin de dolmuşları denetlediğine rastlamadım. Şehir içindeki trafik vatandaşı tedirgin ettiği kadar nedense trafik polisini tedirgin ve rahatsız etmiyor. Yakında okullar açılacak, esas hengâmeyi işte o zaman göreceğiz. Yolcu sayısı arttıysa dakikayı azaltıp seferleri çoğaltalım, birileri para kazansın diye toplumun rahatsız olmasına göz yummayalım. Zaten çok yakında bu konuyla ilgili Emniyet Müdürümüzü ziyarete gideceğim.