Torbalı yiğit adamaların yatağıdır. Dün Cenk Sarıgöl’ü yazdım, bugün müjdeli bir haber daha aldım. Torbalı’nın gururu Atilla Kaya’nın Ankara’daki birinci danışmanlığına Ömer Günaydın kardeşimiz atanmış. Onunda Cenk Sarıgöl gibi yolu Büyük Torbalı Gazetesi’nden geçti. Çok emek verdi. Gençlik Kolları Başkanlığı yaptı, gazetecilikte çok güzel işlere imza attı. İzmir İl Başkanlığında Basın Müşavirliği de yapmıştı. Partinin kuruluşundan beri davanın adamıdır. Dededen siyasetçi bir ailenin en hızlı ferdidir. Atilla Kaya vefa adamıdır, en zor günlerinde yanında olan Ömer Günaydın’ı önce Ödemiş’e staj yapmaya gönderdi, ardından Ankara’da 1. danışman yaptı. Allah’ım, sen nelere kadirsin. Bir ekmeği bölüştüğümüz günleri, fuarda sabaha kadar ağladığımızı, partinin gençlik kollarında geçirdiğimiz günler film şeridi gibi geçti gözümün önünden. Atilla başkanın sözü var. “Torbalı’nın evlatlarını Ankara’ya taşıyacağım” dedi. Daha önce kendisinin danışmanlığını yapan Aslanlarlı Cenk Sarıgöl yıllar önce gitti. Şimdi de Ömer Günaydın’ın yolu Ankara’ya uzandı. 2. danışmanın da Torbalılı olacağına inanıyorum. Atilla vekilimizin açtığı yolda inşallah nice memleket evlatları Türkiye’nin kaderine yön verecek. Neydi slogan “Parti meselesi değil, Torbalı meselesi.”

İZSU şikayetleri ne zaman bitecek

İZSU ile ilgili yazı yazmak istemiyorum artık. Patlaklar, çatlaklar, sızıntılar, boşa giden sular, onarılmayan şebekeleri ben yazmaktan yoruldum İZSU ilçenin şebekesini bozmaktan yorulmadı. Ayrancılar İnönü Mahallesi 168 Sokak No: 4’deki İZKOLT Mobilya’nın önündeki patlak 3 aydır yapılmıyor. Yapılsa da ertesi gün yine patlıyor. Fabrikanın önü göl gibi olduğu için çalışanlar dışarı çıkamıyor. Ciddi ciddi mahsur kalıyorlarmış. Benim Torbalı Belediyesi’nde en çok takdir ettiğim ve bu köşede her zaman taltif ettiğim Cevdet Kıvılcım bilmiyorum bu fabrikanın önündeki yolu gördü mü? Trilyonluk yatırım yapılıyor, fabrikanın önündeki yol yakışmıyor. Ayrancılar’da yaptığı çalışmalar ile büyük takdir topluyor, mütevazi insan Cevdet abim verdiği sözü tutarsa hem beni mahcup etmemiş olur, hem de Torbalı’ya yeni gelen bu yatırımcının gönlünü fetih eder. Adnan Başkanın yatırımcılara ve istihdam yaratana ne kadar önem verdiğini herkes biliyor ve takdir ediyor.

Gençlerde saygı kalmamış

Dolmuşta ve otobüslerde yaşlılara yer vermeme hastalığı her geçen gün yaygınlaşıyor. Saygısızlık salgın gibi gençler arasında yayılıyor. Tabi bazı gençler istisna. Özellikle ESHOT’a binen yaşı ilerlemiş teyze ve amcalarımız gençlerin kendilerine yer vermesini beklerken, gençler ya camdan dışarı bakıyor ya da uyuyor numarası yapıyor. Ayakta zor durabilen yaşlılar saatlerce yol giderken koltukta yayılarak oturan gençler bu manzara karşısında bile istiflerini bozmuyor. Zamane gençlerinde saygı diye bir şey kalmamış. Tabi bu durum ailelerden kaynaklanıyor. Koltuğa kendisi oturan kadın, küçük yaştaki çocuğunu da yan koltuğa oturtuyor. Ayakta kalan yolcuya, çocuğunu kucağına alarak yer vermeyen kadının yetiştirdiği çocukta ancak böyle olur. O kadın çocuğunu, ayakta kalan yolcuya yer vermek için kucağına alsa çocukta yaşlılara yer vermenin önemini anlayacak ama işte ailedeki bireyin bu tavrı çocuğun olumsuz bir şekilde gelişmesine neden oluyor. Böyle olunca da gençlerde saygı kalmamış yerine gençlere saygı öğretilmiyor diye değiştirmek gerektiği kanaatine vardım. Arada sırada da olsa minibüse yaşlı birinin bindiğini gören gençlerin yerinden fırlayıp yer verdiğini de görüyoruz. İşte bu manzara da gençlik böyle olmalı sözünü aklımıza getirmiyor değil. Ne diyelim büyüklerine saygı, küçüklerine sevgi gösteren bireylerin yetişmesi dileğiyle.

Ey Muhabir kardeşim

Ey Büyük Torbalı’nın muhabirleri bu yazım da size. Hayırdır, konu bulamıyorsunuz galiba. Benim yazılarımı okuyup birgün sonra manşet yapıyorsunuz. Bu ne iş. Bu ara korkaklarla uğraştığım için sizi takip edemiyorum diye, bu kadar göz göre göre iş yapılır mı ya? Geçen gün, seçimden sonra tapuda işlemler patladı. Bir günde 177 işlem olmuş, diye yazdım. Hemen tapuya damlayıp, rakamları alıp manşeti patlatmışsınız. Yine birkaç kez meydandaki dilenci çetesini yazdım. Bugün manşeti patlatmışsınız. Resmen nal topluyorsunuz nal. Serkan, Gökhan, İbrahim ve Amede dörtlüsü. Hayırdır, işler kesat galiba. Güldürmeyin beni, uğraştırmayın kendinizle. Bir daha görmeyeyim, sonra fena olur. Uyarılarım her zaman böyle yumuşak olmaz. Hadi bakalım, şimdi iş başına, dolaşın köyleri bulun manşetleri…