Sezona kötü bir başlangıç yapan Torbalıspor ilk beş maç içerisinde çok puan kaybetti. Sezon başında, evimizdeki maçlarda bugüne kadar hiç ezilmediğimiz kadar ezildik. Pozisyona giremedik, gol atamadık ve çok kötü pozisyonlar kalemizde gole dönüştü. Torbalıspor’un bu kötü gidişatı ise tribünlere yansıyor ve gün geçtikçe kalabalık ve destek azalıyordu. Bana göre ligin en iyi takımlarından biri Kütahya bir diğeri ise Soma. Her ikisiyle de karşılaştık. Soma bizi evimizde mağlup ederken aynı skorla biz Kütahya’yı evinde yendik. Deplasman maçlarına gidemiyorum, hiçbir yönetici ise tenezzül edip çağırmadı. Bende neden çağırmadılar diye dertlenmiyorum. Bir hafta sonumuz var, istirahat ediyorum fena da olmuyor. Ama takımın deplasmanda nasıl bir diziliş ile oynadığını çok merak ediyorum. Sanırım takımın üzerinde evimizde oynadığı maçlarda bir baskı oluşuyor. Futbolcu tribünler ile tanışık değil, iddia ediyorum beni okuyordur ama 3. bir kişi beni yolda görse tanımaz. Geçtiğimiz hafta evimizde oynadığımız Kocaçeşmespor maçında sonradan oyuna giren ve maçın seyrini değiştiren Serkan Akın için; bu takıma iki tane lazım diye yazmıştım. Sezer hoca ilk 11’de değerlendirmiş. Maça gidenlerden futbol bilgisine güvendiğim bir arkadaşımı aradım “Takımın içine Real Madrid girmiş” dedi. Her maçta hakemle tartışmaktan oyundan düşen 19 numaralı Ömer Kaplan ise Benzema gibiymiş. Demek ki ya sezona iyi hazırlanamadık ya da tesislerin bitişi takıma çok iyi bir moral getirmiş. Şu an ligde 3.’yüz ama lider ile ikinci hep arkalarında bizi görecek ve hata yapacak. Haydi, bastır TORKOS bastır ki umutlar sönmesin.

SEVGİLİ TÜRKDOĞAN HALK KURU FASULYE Mİ YİYOR?

Hafta sonu sosyal medyada gezerken Belediye Başkan Danışmanlığını görevini yürüten Engin Türkdoğan’ın “köşe yazım” ile başlayan “halk yemiyor artık” başlıklı yazısını okudum. Yazının sonuna kadar olan bölümünün takiyeler ile geçeceğini bilsem de sonuna kadar okudum. Bende bir yorum yapma gereği duydum kuyuyu taşlama adına. Yorumumda ise aynen şöyle yazdım “ben ayran içsem iyi olacak. Yarıda kestim okumayı yoksa zehirlenecektim” Engin Türkdoğan ise “sen zaten zehirlenmişsin’ diye yazmış. Engin istersen bir geçmişe gidelim kimin ne derece zehirlediğini çok iyi göreceksin. Bulunduğun göreve nasıl geldin, hangi gazete sana basamak oldu ve sen nasıl zehirlendin ki gazetede yazı yazmamaya karar verdin. Sen nasıl bir zehirlenme yaşadın ki milleti köşe yazım diye kandırıyorsun. Yazdığın yazının üzerinden 3 gün geçti, hiçbir gazetede ve İnternet sitesinde göremedim. Yoksa sen Yeni Şafak’ta mı yazmaya başladın. Gerçi havalar soğudu camlar buğulu derin bir nefes al cama üfle sonra yaz, gazını alamadın mı bir daha üfle ve tekrar yaz. Sen nasıl bir zehirlenme geçirdin ki Kır Kahvesi’nde buraların Kralı benim diyerek masaları yumrukladın. Aslan Kralcılık oynanacak yer değil Belediye. Yazdığın bu yazılar ile kaybettiğin değeri tekrar almak istiyorsan yanlış yoldasın, şöyle bir geri dön bak kimler geride kalıp bayrak açtı. En yakın yol arkadaşlarından bahsediyorum sakın üzerine alınma sen zurnanın en geniş yerinden süzülen bir damlasın. İşte Enginciğim halk bunları hiç yemiyor, ama siz bu şekilde güç zehirlemeye devam edin, zaten başka yaptığınız bir şey yok.

TORBALI DÖRT GÖZLE DEVE GÜREŞLERİNİ BEKLİYOR

Ege bölgesinin en çok yakından takip ettiği ve katılımın en yüksek olduğu etkinliklerin başında gelen deve güreşleri festivali birçok ilçede yapıldı. Önümüzdeki hafta ise Ödemiş’te yapılacak olan deve güreşlerine Torbalı’dan katılım oldukça yüksek olacak. Şubat ayı içerisinde ise Torbalı Arenası’nda gerçekleşecek olan deve güreşlerine ise 120 devenin katılım sağlanması bekleniyor. Geçtiğimiz sene başından sonuna develerin gelişi ve eşleşmesi hariç tüm organizasyonu başından sonuna kadar bizzat kendim tertip edip her bir şeyiyle ilgilenmiştim. Bugüne kadar hiçbir deve güreşinde etkinliğinde olmayan Yörük Çadırı, Kültür Bakanlığı’nın efe sanatçısı Evrim Çetin, Zurnacıların Kralı Arap Doğan Zentur gibi kültürün bir parçası olan kişilerin katılımı ile ayrı bir renk kazanmıştı. Bu sene yine Komite Başkanı Nihat Erol organizasyon konusunda ise benim yaptıklarımı kopyalayıp uygularlar ise yine muhteşem bir organizasyon gerçekleşecek. Yalnız almış olduğum duyumlara göre Belediye yetkilileri şap hastalığını bahane ederek bu güreşin iptal edilmesi için girişimlerde bulunacaklarmış. Oysa ki 120 deve tutulmuş ancak hiçbir ödeme ve sözleşme imzalanmamış. Umarım Torbalı Belediyesi bu güreşi iptal ederek şimşekleri üzerine çekmek istemez. Yağlı güreşlerde iptal edilmişti, bence “Şehitlerimiz için güreşiyoruz” sloganı ile güreşler yapılmalıydı ve o kadar da manidar ve anlamlı bir etkinlik olur çokta takdir toplardı. Neyse Şubat ayında netlik kazanacak deve güreşinin akıbeti.