DEGERLI okurlarim her Persembe birisi önümü kesip mutlaka ayni sorundan dert yaniyor.. Sorunumuz trafik..
Emniyet Müdürleri degisti, yetkililer degisti, amirler degisti, memurlar degisti ama sorunumuz degismedi..
Ilçemizde mevcut olan trafik sorunu Persembe günleri had safhaya ulasiyor.. Bu ilçenin trafik sorunun çözülmesi gerektigi artik çok açik degil mi? Caddelerde, sokaklarda park etmis araçlar yüzünden yürümek imkansiz.. Yolun yarisini araçlar, kaldirimlarin yarisini dükkan önlerine konulan ürünler kapliyor. Bir diger yarisini da sagolsun kahveciler tarafindan yola atilmis sandalyeler kapliyor. Kalan az bir kisimda da araçlar ve insanlar içiçe bir vaziyette gitmek istedikleri yere ulasmaya çalisiyor.. Torbali bu caddelere, bu sokaklara sigmiyor.. Artik bunu anlamak lazim.. Belediye ve Emniyet yetkilileri kafa kafaya verip güzel bir plan yapmali.. bu ilçenin insanlari artik alisti caddelerde akrobasi hareketleri yapa yapa yürümeye ama disarindan çok feci görünüyoruz haberiniz olsun..
Yahu kentler ne sorunlari çözüyor? Biz daha düzenli parki ve kaldirimlar esya konulmamasini saglayamadik?
Baska kentlerdekiler araç da bizimkiler altin kaplama mi? Baska ilçelerdekiler esnaf da bizimkilerin babasi muhtar mi? Herseyin bir usülü var.. Bu isleri birakmak lazim. Bakin büyük firmalara, büyük isletmelere.. LCW’nin kapinin önüne tezgâh koyup tisört sergiledigini düsünebiliyor musunuz? Veya Arçelik küçük ev aletlerini kapiya diziyor mu?
Diyeceksiniz ki küçük esnaf ile onlari bir mi tutuyorsun? Tabiki tutmuyorum ama böyle de olmuyor.. Esnaf benim bas tacim, her zaman söylüyorum ama biraz da baskasinin haklarina saygili olmak lazim diye düsünüyorum..
Ayni durum zaten daracik bir dükkânda hizmet vermeye çalisan esnafin kapisinin önünü kapatan araç sahibi için de geçerli.
Git aracini ara sokaga park et. Ille de girecegin mekânin önüne mi park edeceksin. Sen 5 adim fazla yürüyeceksin ama o adam vitrinini sergileyecek böylece..
Herkes birbirinin haklarina saygili olsun lütfen..

BIR MEKTUP BIR FIKIR

DEGERLI okurlarim sokak köpeklerinin sokaklara sigamaz olduguna dair yazimdan sonra bir okurumdan gelen mektubu sizinle patlasmak istiyorum:
Sayin Hüseyin Günaydin
Ben Torbali Mahallesinde oturan emekli biriyim. Aslen Karadenizliyim. Ilçenize yerleseli 3 yil oldu. Yani 3 yildir Izmirliyim. 27.04.2010 tarihli Büyük Torbali Gazete’sinde  basibos köpeklerle ilgili yazinizi okudum. Bu konuda sahsî fikir ve düsüncelerimi sizinle paylasmayi isterim. Ben Mugla ilimizde resmi bir kurumda çalisirken bizzat sahit oldugum köpeklerle ilgili bir olayi size aktarmak istiyorum. Mugla’da sehir içinde, parklarda basi bos köpekler gördüm. Bunlarin kulaklarina plâstikten isaretler takilmisti. Sorup ögrendigimde bu hayvanlarin veterinerlerin nezaretinde kisirlastirildigi ve asilanarak parklara birakildigi bildirildi. Bu veya buna benzer uygulamalar sadece Mugla ilimizde degil baska illerimizde de vardir diye düsünüyorum. Ben çevremde basi bos köpeklerin çok sayida üredigini tespit ettim. Bir defada 6-8 adet üreyebiliyorlar. Bir an önce tedbir alinmasi lâzim. Çünkü kisa bir süre sonra büyük bir sayiya ulasacaklardir. Artik kontrol edilemez hale geleceklerdir. Bu dediklerimin yapilmasi için bir barinak yapilmasi da herhalde gerekir. Basi bos köpekler orada toplanarak veterinerlerin kontrolünde kisirlastirilmali, üremeleri kontrol altina alinmalidir. Asi, bakim ve beslenmeleri saglanmalidir.
Doganin bir parçasi olan hayvanlara karsi sosyal sorumlulugumuz bunu gerektirir. Ayrica bu hayvanlarin barinaklarda  bakilmalarinin fazla bir masrafi olmayacagini da düsünüyorum. Torbali’daki tüm restaurantlar, oteller, tavuk çiftlikleri, büyük süper marketler ve kasaplardan temin edilecek atik gidalar, kemiklerden faydalanilabilir.
Bir an önce daha fazla kangren haline gelmeden önlem almanin gerektigine inaniyor ve saygilar sunuyorum.

Mehmet Unal Hacibekiroglu