CHP’nin delege seçiminde alınan sonuçlarla yüzü gülen İsmail Uygur rakibini hiç küçümsemedi, delege seçimleri süresince karşılıklı saygıyı hiç birbirlerinden eksik etmediler. Muratbey ve Cumhuriyet açılınca ortaya 7-0’lık bir sonuç çıkınca işin rengi aşağı yukarı belli olmuştu. Kendisine alınan sonuçlar ve yoğun katılım ile ilgili soruları sorunca Uygur şöyle söyledi. “Katılım oranı milletvekili ön seçiminden daha yoğun olmasının da bir manası vardı. Akşam oy atımı başlıyor ve partili gecenin iki buçuğuna kadar sandık bölgesini terk etmiyor ve görüyorsun kafeteryaların camlarına kafayı dayayıp o anı ne heyecanla izlediklerini. Bu bir delege ve İlçe Başkanlığı seçiminden ziyade 2014 alınan sonuçların getirmiş olduğu azim, istek ve en önemlisi hırsın sandığa yansıdığı bir seçimdir. Benim delege seçimlerinde gördüğüm fotoğrafın özetçe anlamı, 2019 yılında evinde CHP bayrağı asılı olan evlerin ışıkları seçim süresi boyunca yanmayacak. O ev sahipleri sahada geç vakitlere kadar çalışmalarda bulunacaktır. Ben İlçe Başkanı olunca hiç görmediğim ilgi ile karşılaştım, oysaki İlçe Başkanlığını geçmişte ne zor şartlarda yaptım. Halim abinle yalnız otururduk çoğu zaman, ancak şimdi başka partili misafirlerimiz geliyor. Yani demek istediğim şu süreçte aldığım zevki, partilideki bu şevk ve azmi 15 yıl önce görseydim neler yapardım” dedi. Benim merak ettiğim konu ise, genç bir rakiple yarışan Uygur’un, bu yarıştan ne kadar etkilendiği ve İlçe Başkanlığı yönetiminde gençlere ne kadar yer vereceğidir.

ÖVÜNÇ İLE İDDİAYA GİRDİK

CHP’de delege seçimleri tam gaz devam ediyor. Çarşamba günü Muratbey ve Cumhuriyet Mahallesi delege seçimleri yoğun bir katılım ile gerçekleşti. Sandıkların açıldığında içeride sadece görevli 4 kişi vardı. Oylar sayılmaya başlandığında özellikle bayanlar kafeteryanın camına dayanmış içerdeki oyları uzaktan sayma çabası veriyorlardı. Övünç Demir ile ayaküstü sohbet ederken kendisiyle bir iddiaya girdik.İddianın neticesinde birimiz kazanacak, iddiayı ben kaybedersem sizlerle içeriğini paylaşacağım.

Kısa ama içeriği geniş sohbet imkânımız oldu Övünç Demir ile. “Alınan kötü sonuçların moralinizi bozmadığını görüyorum” dediğimde, “Sonuç nedir,kazanan birimi var? İnan beni bunlar hiç ilgilendirmiyor. Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin geleceği için uğraşıyorum. Partiye genç bir neslin üye olmasını sağladım. Üyenin kendini partide önemli bir yerde olduğunu, oy attırarak farkına vardırdım. Partiye yeni üye olmuş kişileri iyi takip et, içlerinden ne cevherler çıkacak. Partinin geleceği emin ellerde. Yeni gelenlerin heyecanı eskilerin tecrübesi ile aynı havanda siyaset yapıldığında CHP’ye sempati duymayan kişilerin bile gıpta ile izleyeceği bir örgüt yapısı oluşacak” dedi. Bence Demir uzun vadeli siyaset yapıyor.Genç yaşında aldığı ve alacağı yenilgilere aldırış etmeden kendisini hedefe götürecek çizgide emin adımlar ile yürüyor. Sabır acıdır, meyvesi tatlı.

Ambulans arıza yapar, polis’in mazotu biterse

Dün gazetemizin haber merkezinde gündemi değerlendirdiğimiz toplantıda muhabir bana “Adem abi bana birkaç haber versene gündemim çok zayıf” dedi.

Bende kendisine,“Top sahasının olduğu yerde 112 Acil servisi var.Akşama kadar çıkan ambulansları takip et, mutlaka biri yine yolda kalacaktır”dedim. Her sektörün çok ince düşünülmesi ve titizlikle yapılması gereken nüansları vardır. Bir gazeteci düşünün acil bir telefon aldı, olay yerine en çabuk nasıl giderim en güzel fotoğrafı nasıl çekerim telaşı ile trafikte risk alarak gider gitmesine ama fotoğraf makinasını çıkarıp deklanşörüne bastığında içinde hafıza kartı ve ya şarjı yoksa haber merkezinde aylarca alay konusu olur.Alay konusu neyse, işine bile son verildiği olur. Dün gazetemizde “ambulans yol ortasında bozuldu” haberini mutlak okumuşsunuzdur. Torbalı Devlet Hastanesine getirilmek üzere ambulansa bindirilen talihsiz kişi aracın bozulmasıyla birlikte 30 dakika takviye araç gelene kadar kabinde mahsur kaldı. Yaşanan bu talihsiz olayların bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınması gerek. Bu büyük bir şansızlıktır ancak bir ambulansın 30 dakika bir başka ambulans beklemesi ise trajedik bir olaydır. Düşünsenize 112 acile bir telefon geliyor ve vatandaş; “ambulans yolda kaldı bir ambulans daha alabilir miyiz” diyor. Ancak bu benzer olaylarülkemizde ilk defa olmuyor. Polis hırsızı kovalarken de çoğu zaman akaryakıtı bitiyor. Torbalı’da zaten yeterince ambulans yok, birde bu araçların bakımları servisi zamanında yapılmazsa olacak olan belli.