Büyük Torbalı

AYKIRI YASALAR, AYKIRI DAVRANIŞLAR!

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
AYKIRI YASALAR, AYKIRI DAVRANIŞLAR!
Mustafa YETKIL( mustafayetkil@buyuktorbali.com )
460 Görüntüleme
06 Mart 2015 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

“İÇ Güvenlik paketi” diye bilinen yasaların çok eleştirilen bazı maddeleri meclisten geçti… Tartışmalarda tansiyon oldukça yüksek… Kavgalar devam ediyor… İç işleri Bakanı Efkan Ala’da katıldı tartışmalara… İktidar ve Sayın Cumhurbaşkanı paketteki yasların geçmesinden yana… Cumhurbaşkanı açıkça destek veriyor. Başbakan muhalefeti suçlarken; “Kirli ittifaklar var, muhalefet yedi haziranda kaos istiyor” derken muhalefet liderleri de; “Bu saatten sonra olacakların sorumlusu iktidardır” diyorlar.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki kavgalar ülkemizin geleceği açısından hepimizi endişelendiriyor… Aman dikkat! Kavgalar statlara, üniversitelere, sokağa yansıyor yavaş yavaş… Aykırı yasalar aykırı davranışları körüklüyor.

***

Demokrasiler uzlaşı kültürü gerektiren rejimlerdir. Her bireyin söz hakkı, ifade özgürlüğü hakkı vardır. Yani; inatla murada varılmaz… Muhalefet yok sayılamaz. “Çoğunluk bende,” deyip sistemde köklü değişiklikler yapılamaz.

Pakette otuzu aşkın madde meclisten geçti. Bunlardan bazıları şöyle…

Kolluk güçleri, polis ya da jandarma, vali ya da kaymakama bağlanıyor. Savcılar değil!.. Polise; amirinin sözlü emriyle kişinin üstünü ya da aracını arama yetkisi veriliyor… Polis; Molotof, patlayıcı, yakıcı, boğucu yaralayıcı silahlarla saldırıya teşebbüs edenlere karşı silah kullanabilecek… Toplumsal eylemlerde havai fişek, molotof atanlara ve sapan taşıyanlara iki yıl altı aydan dört yıla kadar hapis cezası geliyor… Yüzünü kapatan eylemcilere dört yıldan az olmayan cezalar geliyor… Emniyet güçleri ya da polis mahkeme kararı olmadan telefonlarınızı dinleyebilecek… Bu yasaların bazıları dünyanın hiçbir ülkesinde yok! George Orwell’in; “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” romanındaki gibi hepimiz “Büyük Abi” tarafından izlenen roman kahramanları gibi olacağız… Hukukçuların bir kısmı bunlara ‘aykırı yasalar’ diyor… Eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül bile “tekrar görülmeli” diyenler arsında… Mecliste bazı konuşmacılar “Kahrolsun Faşizm!” derken, “polis devletine doğru bir gidiş var, diktatörlüğe doğru gidiyoruz”, diyenler de var… AKP ısrarla çıkarılmasından yana…

Hukukun üstünlüğü önemlidir. Hukuk devletine ve çağdaş özgürlükleri kısıtlamayan yasalara hepimizin ihtiyacı var. Hukuk bir gün hepimize gerekebilir… Demokrasilerdeki “güçler ayrılığı” ilkesi insanlık tarihinin imbiğinden damıtılarak oluşmuştur… Farklı uygulanacak daha iyi bir yönetim biçimi de yaratamamıştır insanoğlu şimdiye dek… Doğrusu hukukun üstünlüğünden, hukuk devletinden yana olmaktır…

***

Yasaları yapan insanlardır, çiğneyenler de! Montaigne; “yasalar doğru oldukları için değil, yasa oldukları için yürürlükte kalır.” der. Yasa koyucular her dönemde, güçlü olanlardır… Uygulanmayan ya da taraflı olacak yasaların toplumsal karşılığı olur mu? İstenildiği zaman suçlamayı kolaylaştıracakmış gibi görünen bu yasalar Nazi Almanya’sındaki gibi suçlu yaratabilir mi? Suçlamak için nedenleri çoğaltıp kara mizaha kaynaklık etmesin? Nazi Almanyası gibi suçlu yaratmasın.

Hani anlatılır, bilirsiniz belki. Bir gün Nazi askeri biri İngiliz biri Fransız diğeri Alman üç esir getirmişler Hitler’in karşısına… Ancak Alman’ın ekstra bir kusuru varmış. Yahudi imiş. Hitler eşref saatinde: – Sizlere birer soru soracağım, bileni serbest bırakacağım… Bilemeyen burada kurşuna dizilecek…

İngiliz’e dönmüş: – Söyle bakalım. Titanik kaç yılında battı?

İngiliz esir: – 15 Nisan 1912 führerim… Hitler; eliyle “serbestsin” işareti yaptıktan sonra Fransız’a dönmüş: – O gemi kazasında kaç kişi öldü?

Fransız: – 1514 kişi führerim… O’na da serbestsin işareti yaptıktan sonra Yahudi asıllı Alman’a dönerek;- Say ulan ölenlerin tek tek isimlerini, demiş.

Espiri bir yana bu ülke hepimizin. Çocuklarımız, torunlarımız yaşayacak bu ülkelerde. Başka Türkiye yok! Kırıp dökmeden barışı bırakmamız gerek bu topraklara, barışı!

***

Üç ay iki gün sonra bir genel seçim yaşayacağız… Lider oligarşilerinin yaşadığı siyasi partilerin çoğunda atanmışları seçeceğiz bu seçimde yine. CHP dışında ön seçim yapan yok… Parti içi demokrasilerin olmadığı bir seçim yarışı (?)… Bu seçimlerin bugüne dek yaşadığımız seçimlerden daha farklı ve renkli olacağı kanısındayım… AKP’den zamanın ruhunu şimdiden çözmüş, Osmanlı padişahı modunda olan aday adaylarının resimleri bilboartlarda yer almaya başladı… Değişim var, değişim!.. AKP’den kurucu, Başkan yardımcılığı yapmış Dengir Mir Mehmet Fırat HDP’den aday adayı…

Rahmetli Ecevit’in koruma müdürü, DSP eski vekili ile CHP’nin Ağrı’dan eski milletvekili Savcı Sayan AKP’den aday… Bu durum bana farklı şeyler anımsattı. Bukalemunların dilleri boylarından uzun olurmuş. Ve son derece hızlı hareket eden dilleriyle yerinden bile kıpırdamadan avlanabilirlermiş… Şimdilerdeki bazı siyasetçilerin dilleri daha uzun ve kıvrak. Bakalım neler söyleyecekler meydanlarda?

Ülkede olanları gören bir politikacı geçenlerde bir kokteylde sanki beni biraz küçümseyecek, tepeden bakan bir edayla sordu: – Boş zamanlarınızda şiir ve köşe yazısı yazdığınız doğru mu? Gülümseyerek baktım: “-Şiir ve köşe yazısı hobi olmayacak kadar ciddi bir uğraştır beyefendi. Ben boş zamanlarımda genellikle politikayla ilgilenirim,” dedim…

Her zaman söylerim. Mantıkta; “Anormal koşullardan normal sonuçlar çıkmaz!” diye bir kural vardır. Atanmışların seçildiği vekillerden oluşan meclisten de aykırı yasalar çıkması normaldir.

Hoşça kalın, dostça kalın.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web