BITEN seçimlerin ardindan sonuçlarindan çok kasetleri konusulacak,  bu seçimler kasete dolana siyaset olarak anilacak. Sekse düskünlük  tüm dünyada oldugu gibi bizde de yaygindir. Siyasetçilerin bu alanda ki açiklari daha çok dikkat çekicidir. Dünya, baskalarina nutuk çekerken fermuarini kapali tutmayi bir türlü beceremeyenlerle dolu… En son yasanan IMF baskani Dominigue Strauss Khan’in New York’ta bir otel odasinda Gineli temizlikçiye cinsel taciz ve tecavüze tesebbüsten tutuklanmasi olayidir. Italya Basbakani Silvio Berliskoni, ABD Baskani Clinton, ABD’li artist Arnold Schwazenegger, Fransa eski Cumhurbaskani Miterand vb. Seks bagimliligi bilinen yabanci siyasetçilerdir. Bizde de Rahmetli Menderes, Hasan Fehmi Günes bilinenlerdir. Deniz Baykal kasetle genel baskanliktan giden siyasetçi.
Son seçimlerde is pornografiye dönüstü, açik saçik kasetlere kadar uzandi. MHP’li adaylar istifa ettiler. Amaç; MHP’yi yüzde on barajinin altinda birakip AKP’yi iktidara tasirken anayasayi tek basina degistirecek bir AKP iktidari yaratmakti, denildi. “MHP’siz bir meclis yaratilmak isteniyor” dedi basin… MHP lideri Bahçeli “ MHP’nin meclis disinda kalmasini isteyen bir eskenar üçgen var. Bir kösesinde ABD de oturan Fettullah Gülen hoca, diger kösesinde Imrali, ötekinde de Basbakan Erdogan var demisti. Zaman gazetesi yazari Hüseyin Güler seçime bir iki gün kala “daha üç kaset var” diyordu. Siyasetçilerin siyasi liderlerin, bürokratlarin yillarca izlenip görüntülendigini düsündüm. Belki bir gün bu kasetler kullanilir diye. Bir zamanlar ahlak bekçiligine soyunup kendisi gibi düsünmeyen herkesi “ahlkasiz” kabul edenlerden biri de Hüseyin Uzmez’di. Bu gerici yobazin küçük bir kiza tecavüz etmesi hepimizi üzmüstü.
***
Seçimden bir önceki cumartesi gecesi Dikili’de deniz kenarindaydim tek basima… Hava karardi. Balik, raki, roka iyi olur diye düsündüm. Sahilde bir lokantanin kösesinde ki masaya oturdum. Sehrin ve gemilerin isiklarinda yikanan deniz sulari yakamozlaniyor. Denizle aramizda bir iki metrelik kayalik var. Önümde bir kedi durdu, miyavlayarak bakan, dalginligimdan uyandim. Sokak kedisi, öyle yirtici, hirsiz ve hirçin degil. Müsterilerin ona attigi balik artiklarindan geçiniyor. Orhan Veli’nin siirindeki “sokak kedisi ile cigercinin kedisi” karisimi bir kedicik… Böyle geçiniyor iste. Deniz’i kuslari, yemek yiyen insanlari seyrediyorum. Yalnizim, rakimi yudumluyorum… Mekan kalabalik.. Çatal, biçak, insan, marti ve deniz sesine aksam ezani karisiyor. Yan masada rakisini yudumlayip yemegini yiyen birkaç müsteri “Aziz Allah!” deyip bardaklarini masaya birakip ezanin bitmesini saygiyla beklediler..
Yan masada, benim gibi, deniz kiyisinda oturan iki kadin iki erkek müsterinin konusmalarini gayri ihtiyari duyuyorum. Iki aile olduklari belli, yakin arkadas olduklari söylesinin samimiyetinden anlasiliyor. Kadinlardan kumral olani sanirim yakinlarindan birini kastederek konusuyor: Kör ölür badem gözlü, kel ölür sirma saçli olur derler. Insan yakinlarinin kiymetini ayrildiginda ya da kaybettiginde anliyor. Pisman oluyorsun. Keske, diyorsun bu denli kötü konusmasaydim… Agir cezanin adini koyamiyorum. Dilim tutulsaydi, söylemeseydim, kasim dökülseydi kasimi kaldirmasaydim diyor insan… Diger esmer olan; Allah sana iki kez vurmus hem kör hem nankörsün diye karisiyor söze. Erkeklerden biri; bilmem neyime seferberlik, bilmem neyime balkan harbi, her sey olup bitmis, geçip bitmis ben bugüne bakarim, diyor… Denize yakamozlara dalip gidiyorum.
***
Yan masada gençler var. Kalabalik ve sesli konusuyorlar. Sarisin olani: “Halkimiz dünyadaki pek çok halk gibi pornoya merakli. Siyasilerin porno kasetleri bir yerlerden servis edilip havada uçusurken kendilerini ahlak bekçisi gören kurum ve kisiler ahlak elden gidiyor diye is birligi yaptilar ki sormayin” Karsisindaki biyikli gözlüklü oglan: “Anadolu’nun en ücra kösesinden Istanbul’un göbegine porno Cd lere rastlamak mümkün dedi. Zayif, siyah saçli kiz: Basbakani kadinerkek esitligine inanmayan, kadini en az üç çocuk yapin diye küçümseyen bir ülkede yasiyoruz… Kisa kesilmis saçlariyla diger bayan: “Polis müdahalesi kalça kemigi kirilan Dilsat Aktas için; ‘kiz midir, kadin midir?’ Demis ve kadin örgütlenince tepki almisti. Ya o Unye ilçe yönteminden Süleyman Demirci’nin: “Örtüsüz kadin perdesiz eve benzer perdesiz ev ya satilik ya kiraliktir” benzetmesine ne demek? Hafif kirli sakalli uzun boylusu; Yine AKP’li Sibel Uresin’in bir kadin olarak; “Çok eslilik yasallasmali, dinimizde de var” demesi ne kadar düsündürücü.. Imam nikahi, muta, siga nikahi ne ki dedi: Kirli sakalli uzun boylu delikanli: Insanlarin birlikte olmak için din yetkililerinden aldigi nikah onayi. Bir saatligine de üç yilligina yapilan nikah, siga nikahi, Iran’da uygulaniyor…
Konusmalar sürüp gitti. Denize ayin savki vurdu, dalip gitmisim. Halkimiz bilgili ve birikimliydi neyin ne oldugu biliyordu. Insanoglu cinsellik söz konusu oldugunda genel ahlaka uymak için ne mükemmel kiliflar buluyor. Bu konuda inanilmaz yeteneklidir. Imam nikahi da muta da, siga da cinselligi yasamak için kilifina uydurulmus yöntemlerden bir kaçi degil mi? Bir yildiz düstü suya, egilip bakincaya kadar kayboldu. Basimi kaldirdim gökyüzünde bol yildizli bir gece asili duruyordu. Denize baktim nokta yildizlar aglara takilmis gibi denizde öbek öbek… Dalip gitmisim bilmem ne kadar zaman. Hava serinleyince kalktim, yürüyüp otelime gittim. Hosça kalin, dostça kalin