KURULTAY tamamlandi, CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu iktidara yürüyecek kadrolarini Kurultay’in tam destegi ile olusturdu. Toplumun her kesiminden, her meslekten  temsilcilerin bulundugu bir Parti Meclisi (PM) olusturmaya özen gösteren bir tavir sergiledi. Hatta partili olmayan akademisyenleri  de listesine almasi, bazi kesimlerce olumsuz yorumlansa da bunlari gögüslemeyi göze aldi.

***
CHP’nin Kurultay’la belirledigi PM, referandumda yüzde 42 hayir oyu verenlerin vebalini tasiyan ve AKP iktidarina “Senden korkmuyoruz” diyenlerin olusturdugu bir toplum yelpazesi gibi. Kitle partilerine özgü bir yurttas tabani ve bir toplum profili PM’ye yansitilmis durumda.
Isçi sendikalari temsilcileri, sivil toplum kuruluslari temsilcileri, isveren, medya temsilcileri, sanatçi temsilcilerinin yaninda akademisyenler de var.
***
Kiliçdaroglu, Kurultay konusmasinda: “Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklari tarihe gömecegiz” derken, CHP’nin lâik, demokrat, devrimci, özgürlükçü anlayisini sürdürecegini de vurguladi.
Partinin sol söylemlerine vurgu yaparken sosyal demokrat bir parti oldugunu vurguluyordu. “CHP bürokratik devlet solculugu yapan bir parti degildir, halkin partisidir.” dedi. “Emegin, özgürlügün, hakça bölüsümün partisiyiz. Bunlari yapacak yüreklilikteyiz. Kimseden çekinmiyor, korkmuyoruz. Unutmayin, korkaklar her gün ölür; yürekliler bir gün” sözleri büyük alkis aldi. Sik sik ‘yol arkadasim’ diye seslendigi salonun en çok costugu anlar, konusmasinda sola ve sol degerlere vurgu yaptigi anlardi. Yüzde on seçim barajini indirme sözünün yaninda parti içi demokrasinin uygulanacagi ve lider sultasina son verecek bir siyasî partiler yasasi çikaracaginin sözünü verdi.
***
Güneydogu sorununu “Kürt Sorunu” demeden anlatti. Kürt demedi. Fakat, militarist milliyetçiligi de gündeme getirmedi. “Sorunu; insan haklari, kardeslik, yurttaslik haklari, demokrasi ve özgürlükler temelinde çözecegiz. Berivan da bizim Hakan da, Rojin de bizim Agop da” diyerek çizdi çözüm anlayisini. “Etnik kimlik ve din siyaseti yapmayacagiz” diyerek üçüncü bir yolu isaret etti.
Bölgede devletin ve özel sektörün yatirimlariyla istihdam saglamasiyla olusacak emek eksenli bir çözümü vurguladi.
***
CHP’nin devrimci, çagdas, sosyal demokrat bir söylem gelistirmeye çalistigina tanik olduk. Ulkemiz dünyanin 17. büyük ekonomisine sahip olmasina karsin, yoksullar ve varsillar arasindaki uçurumun her gün biraz daha açildigini görüyoruz.
CHP, üretim ve bölüsümün hakça dagitildigi bir ekonomik yapiyi kurup, sosyal devleti tekrar tesis edip, sosyal adaleti gerçeklestirecek bir yapiyi kurmayi ve sadaka kültürünü sonlandirmayi amaçliyor.
***
Kurultayin hedefi; iktidara yürümek, iktidar olmak olarak belirlendi. CHP, yeniden umut oldu. Bu Kurultay seçime hazirlik Kurultayi’ydi. CHP’nin yenilenen yönetici kadrolari,  ülke sorununu çözecek yeni programlariyla iktidari istiyor. Bu anlamda pozitif bir siyaset dili kullanmaya basladi. Önümüzdeki günlerde seçime yönelik, disa dönük, kirsala, köylere, büyük kentlerin yoksul semtlerine, varoslara yönelik fikirleriyle yürüyen ve çogalan bir CHP görebiliriz. Kiliçdaroglu güven veren bir lider profili çizdi. 41 konuda söz verdi. Iktidara geldiginde gerçeklestirecegi sözler..
***
Kurultay bitti. Sabahinda Kiliçdaroglu ayaktaydi. Gecekonduda yasayan bir insaat isçisine konuk oldu. Hizina yetisecek, onun gibi çalisacak bir örgüt istiyor… Canli, heyecanli, bilinçli, birikimli; yerelde de, genelde de her an halkin içinde olacak diri bir örgüt onun hizina ulasabilir. CHP’de bu tür çalismalari yürütebilecek kadrolar vardir.
Bu hiza yetisemeyenlerin kenara çekilip arkadan gelenlere yol açacagindan endise etmiyorum.
***
Kiliçdaroglu’nun Kurultay’daki son sözleri neydi?
Tüm salonu, hatta örgütü ayaga kaldiran: “Ben buradayim, ayaktayim!” Ulkemiz için, hepimiz için hayirli ugurlu olsun.
Hosça kalin, dostça kalin