“SIYASI partiler demokrasinin vazgeçilmez kurumlaridir” siyaseten dogru bir söz. Peki, bizim ülkemizde siyaseten dogru mu? Degil! Neden mi? Hangi partinin demokratik yapilandigini söyleyebilirsiniz? Hangi parti kendi içinde demokrasiyi uyguluyor? Demokrasi özgür bireylerle islerlik kazanmaz mi? Evet, kazanir. Peki! Ilçe, il baskanlari hatta delegeleri atanan partiler yok mu? Tüm partilerde atanan milletvekillerini seçmiyor mu ülkemin yurttaslari… Içerden disardan nerden bakarsaniz bakin meclise girmis siyasi partilerin tümünde lider oligarsilerinin varligini görürsünüz.
Kiliçdaroglu ile birlikte CHP yirmiyi askin ilde önseçimi gerçeklestirdi. Parti içi demokrasinin mutlaka gerçeklestirilecegini yakin zamanda bir tüzük kurultayi yapilacagini söyledi… Bu durum partide bir hareketlilik yaratti.
Kiliçdaroglu ve yakin ekibinin kisisel çabalariyla oyu 56 puan arttirildi… Fakat parti içi muhalefet seçim sonuçlarini basarisiz gördü geçmisteki kavgalarini bir kenara birakip kurultay istemiyle “imza günleri” düzenlemeye basladilar.
Bir dönem adi “Kurultay partisi” ne çikan olagan kurultay olmadiginda olaganüstü kurultaylar yaparak dünyanin en çok kurultay yapan partisi ünvanli CHP’de yine Deniz Baykal ve Önder Sav ikilisinin önderliginde ki muhalifler kurultay için uzlasmislar.. Sirasini bilmiyorum fakat geçmiste parti baskanligi yapmis; Aydin Güven Gürkan, Altan Öymen, Erdal Inönü gibi degerli ve iyi niyetli insanlar bu imza günleri sonrasi yapilan kurultaylarla küstürülmediler mi? Baykal liderlik oligarsisini bu kurultaylar sonrasi kurmadi mi? Basini kaldiran, muhalefet edenin kellesi uçurulmadi mi?
***
Kiliçdaroglu liderliginde ki CHP bu seçimlere ciddi bir biçimde hazirlandi. Kisa bir zamanda çok isi birlikte yapmaya çalisti. Hem mutfakta, hem alanlardaydi. Uzun bir aradan sonra ciddi projelerle seçime hazirlandi. Kendisini yeniledigini düsündü, yeni CHP dedi. Önemli söylem degisiklikleri oldu. Emek eksenli söylemler öncelikliydi. Istedigi oyu almasa da BDP’den sonra, oy ve milletvekili artisi saglayan ikinci siyasi parti oldu…. Baykalli yillarda 0.5 oy artisinin basari olarak gösterildigi günlerde sesi çikmayanlar simdi sahin kesildiler Kiliçdaroglu döneminde de hatalar olmustur. Parti meclisinde Fetullah Gülen’den övgüyle söz edenlerin bulunmasi, vekil listelerinde neoliberallere yer verilmesi kabul edilemez. Fakat kitle partilerinde yelpazenin iki yanindan insanlarin bulunmasinin bir sakincasi yoktur.
***
Yerellerde iktidar olmak genel seçimlerde o siyasi partiyi olumsuz etkiler, diye yazmistim. Nitekim sahillerde yerel iktidari elinde bulunduran CHP bundan olumsuz etkilenmistir. Bunun suçunu genel baskana yüklemeye hakki yok. Çünkü örgüt Kiliçdaroglu’nun hizina yetisemedi. Yerellerde de tabani elinde tutamadi, tutamazdi da! Izmir ve Torbali’da da seçim sonuçlari yanki buldu…
Seçime iki gün kala vekil adayi Mehmet Ali Susam ile Büyüksehir Belediye Baskani Aziz Kocaoglu’nun TV önünde küfürlesmeye varan kavgalari CHP oylarinin belli oranlarda, düsmesine neden olmustur, diye düsünüyorum.
Nitekim eski il baskani Kemal Karatas; “Il baskani Tacettin Bayir, Genel Baskan yardimcisi Alahattin Yüksel ve Baskan Kocaoglu’nun basarisizligin sorumlusu” oldugunu ve istifa etmeleri gerektigini söylüyor. Karabaglar Belediye Baskani da benzer sözler söylerken eski vekillerden Canan Aritman Kemal Anadol’da benzer sözler söylüyor. Fakat ne Aritman’i ne Anadol’u ne de Abdulrezzak Erten’i seçim çalismalarinda göremedik.
Son açiklama Erten’den geldi: “Bu yeni CHP ve yeniden CHP arasindaki mücadeledir. Evrensel sosyal demokrasiyi de reddetmeyen Kemalist bir yapiyi yeniden hakim kilmaliyiz…. Yeni söylem Izmirlileri de rahatsiz etmistir. Izmir halki ve delegelerimiz kurultay mücadelemizi anlayisla karsilayacaktir” diyor. Sanki parti de bir sapma yasaniyormus gibi. Izmirli olmayan bu Izmir milletvekili dünden itibaren imza toplamaya baslamis. Bütün bunlar CHP’yi daha da güçsüz kilacak çalismalardir. “Kurultay isteyenlere hayir!” denilmesinden yanayim… Seçim çalismalarinda göremedigimiz Uzunbay, Ertem, Anadol, Aritman’i Kurultay hazirliginda mi görecegiz? Sezar’in hakki Sezar’a: Bu yüzde altilik oy artisi Kiliçdaroglu’nun çabasi sonucudur. Örgüt durgundu, hizina yetisemedi.
***
Ilçemizde de seçim sürecinin CHP yönetimince iyi yönetildigini söylemek mümkün degil. Yerel seçimler sonrasi köy ve beldeler dolasilip insanimiza siyaseten tesekkür edilmedi. Insanimiz onore edilmedi. Genel seçimler sirasinda ilçemize gelen adaylardan taban haberdar degildi. Yönetim disinda kimsenin haberi olmadi. Oysa köy ve belde gezileri daha kitlesel ve etkileyici olabilirdi. Daha çok insanin eli sikilabilirdi. Gidilmedik yer, eli sikilmadik, hatiri sorulmadik insanimiz kalmazdi. CHP’nin ideolojik, örgütsel, programatik olarak yenilenmeye ihtiyaci olabilir ve biz bunu tabanda tartisarak, paylasarak, çalisarak gerçeklestirebiliriz… Insanlarimizi partililerimizi ötekilestirmeden birlikte yapabiliriz.
***
Seçim bitti. AKP iktidar. Tarikatlarin, cemaatlerin, neoliberallerin desteginde ki AKP’nin iktidari var ülkemizde. AKP’nin yeniden iktidara gelmesi ve çogulcu degil çogunlukçu bir anlayisa sahip olmasinin önümüzde ki dönemde tehlike olusturacagini düsünüyorum. Yeterli oyu aldiysam her seyi yaparim anlayisi demokratik bir anlayis degildir. Bu anlamda iktidar alternatifi olacak güçlü bir sol muhalefete sola ihtiyaç var. Kurultaylarda ayrisacak bir CHP bunu saglamaz. Imza günleri degil, iktidar yürüyüsleri baslatan bir CHP amaçlanmali..
Hosça kalin, dostça kalin