“ILÇE siyaseti dibe vurdu..”

Il Genel Meclisi üyemiz Sayin Tayyip Sengül cumartesi günü gazetemizde böyle diyordu. Sayin Sengül’ün açiklamalarini dikkatle okudum. Düsüncelerinin tamamina katilmasam da bazi tespitlerinin dogruluguna katiliyorum. “Parti yöneticilerinin beldelere, köylere gitmesi gerekir. Yöneticilik parti ilçe binalarinda yapilmaz” diyor Sengül.

Ben muhalefet cephesinden olayi ele aliyorum. Kimsenin kisiligini hedef almiyorum. CHP disindaki siyasi partiler için bir düsünce açiklamam dogru ve etik olmaz diye düsünüyorum. Seçime bes ay kalmasina ragmen CHP’de bir etkin ve etkili çalisma yok. Problem var,  diyenlerin sorunlarin çözümünde de görev almasi gerektigini inananlardanim. Çözümde görev almayanlar; problemin bir parçasi olurlar denilir…. Çözüm çalisacak bir yapiyi olusturmaktir.

Torbali siyasi anlamda gerçekten ilginç bir yerlesim. Siyaseten her konuyu bildigini iddia edenler, kendilerini mihenk tasi gibi görenler, halk hiçbir seyi bilmez yanilgisi içinde olanlarin birlikte yasadiklari tipik bir Anadolu kasabasi gibiyiz. Kapali kapilar ardinda olusturulan listelerin delegelere, sonra halka onaylatildigi bir ilçe görünümündeyiz. Parti içi demokrasilere tam bir islerlik kazandirilmazsa bu durum tüm siyasi partilerde yasanmaya devam edecektir. Oysa ilçemiz insani her seyi bilip gören bir sosyal yapidadir. Yaklasik her evde bir yüksek okul mezunu bulunan bir ilçeyiz. Bilen, sorgulayan, düsünen bir halkimiz oldugunu unutmamaliyiz.

Sayin Sengül’ün berber dükkâni yalnizca CHP’lilerin degil her siyasi partiden, her anlamda ve her alanda farkli politik görüsleri olanlarin ugrak yeridir. Kirk yildir ben de ugrayanlardanim. Sengül’ün açiklamalarinda anlayamadigim ya da katilmadigim yerler var. “Bu mekânda her türlü siyasal sorunun cevabi varmis.” Uç yil sonra seçilecek belediye baskani, milletvekili, belediye meclis üyeleri, vb belirlenirmis bu sohbetlerde…
Merak ediyorum. Bes ay sonra yapilacak milletvekili seçimlerindeki adaylar kimler?
Sayin Sengül’ün dükkânindaki söylesilere katilimci olmak, mutlaka, güzeldir. Fakat örgütlü olmak farklidir…

Degisik siyasal anlayislardan insanlarin örgütlü gibi davranmasinin siyasetin dogasina ters oldugunu biliyoruz. Sonuç istenildigi sekilde alinmaz. Çünkü öznelerin kimligine, söylem ve eylemlerin niteligi ile tarzina göre sonuçlar degisebilir.
Örnegin karsi devrimci bir durum da yaratabilir.
Bu toplantilar belirleyici bir hareket olusturursa politik bir nitelik tasirlar ama bu istenilen politik sonuçlari doguracagi anlamina gelmez…. Bu nedenle, sayin Sengül’ün dükkanindaki sohbetlere katilanlarin Torbali siyasetini belirledikleri kanisinda degilim. Hele hele, bes ay öncesinden, üç yil öncesinden.

Siyaset yasamin her alaninda vardir. Tarlada, fabrikada, büroda, berberde, okulda vb. Yedigimiz ekmekte, içtigimiz suda… Bir siyasi anlayis ekmegi ucuzlatirken digeri fiyatini arttirabilir. Bu da Tunus, misir vb ülkelerde oldugu gibi sokaga yansir. Örgütlü olanlar sokagi da yönetip yönlendirirler. Siyaset bilimi kimsenin tekelinde olmayacak kadar yüce, ugrunda ölümü göze alacak kadar uludur. O nedenle tüm dünyada sokaga yansir, sokakta da yapilir. O nedenle ilçe yada ülke siyasetini birkaç entelektüel ya da aydinin yönlendirebilecegi söylenemez. Siyasal iktidarlar el degistirebilir. Iktidarin el degistirmesi, anayasal, hukuksal, demokratik hak ve özgürlüklerin genisletilmesi, siyasal ve toplumsal esitsizlikler ayricalik yada dislanmisliklarin ortadan kaldirilmasi, yasam standardinin yükselmesi yetmez.

Yönetim biçimi ile ona özgü toplumsal sistematiginin olusmasi sarttir. Buna da halk karar verir.

Seçim ülkemizdeyse ülke halki, ilçemizdeyse ilçemiz insanlari. Sayin Sengül’ün berber dükkanina gelenlerin böyle bir haklari yoktur. Kimse siyaseten halkin üzerinde olamaz. Belediye baskanini, milletvekillerini belirleyemez.

Sevgili Tayyip Abi’nin açiklamalarinda hiçbir art niyet yok, biliyorum. Benim de yok. Ama olmaz ki böyle açiklama yapilmaz ki!
Hosça kalin, dostça kalin