ATATURK önderliginde; bilimi rehber edinmis, çagdas, laik, demokratik Cumhuriyet’i kurusumuz üzerinden 89 yil geçmis. Bu zaman dilimi içerisinde laiklik ilkesine bagli yönetilmis ülkemiz. Bundan ne insanimiz, ne ülkemiz ne de dinimiz zarar görmüstür. Çünkü laiklik, din ve vicdan özgürlügümüzün en önemli güvencesidir.
Basbakan’in “Dindar bir gençlik yetistirecegiz” sözleri büyük bir talihsizliktir. Ne oldu? Kimin inancini yasamasina karisildi? Önceki iktidarlar döneminde “dinsiz” mi yetistiriliyordu? Öyle olsaydi ülkemizi Basbakan’in partisi yönetebilir miydi? Basbakan’imizin bu söyleminin arkasinda, yaklasik iki yüz yildir basarmaya çalistigimiz ve Cumhuriyet devrimleriyle somutlasan çagdaslasma savasinin tüm basarilarini yok etme hirsi ve inadi mi var?
Aydinlanma dönemi ile birlikte egitimin odagindaki ilkeler dindarlik degil, deneye dayanan bilimsel düsünce, insan sevgisi, doga sevgisi ve yurt sevgisidir. Çagdas dünyada dindarlik kisisel bir inanç olgusudur ve devletin bu konuda ne zorlamasi ne de yönlendirmesi olabilir. Çünkü laiklik inanç özgürlügünün önündeki engelleri kaldirirken din ve inanç özgürlügünün de teminatidir. Her birey baskalarinin inançlarina, düsüncelerine, etnik kimligine saygi duymak ve kendisine gösterilmesini istedigi saygiyi baskalarina göstermek zorundadir. Demokrasi budur. Kendine inanç özgürlügü isteyip, kendi inancini baskalarina dayatmak dogru degildir. Bugün iktidardaki düsünce sahipleri laik cumhuriyetimizin ilke ve devrimleri içinde yetismedi mi? Din ve inanç özgürlüklerini engelleyen ne vardi?
***
“Dindar gençlik yetistirecegiz.” Iktidar bu amacini yavas yavas uyguluyor. Nasil mi? Ilkögretim dördüncü sinifta Arapça seçmeli ders, egitiminin tüm kademelerinde din dersleri mecburi, yaz döneminde Kur’an kurslarina ilkögretim çagindaki çocuklarin yüzde 22’si katiliyor. 2016 yilinda amaç bu orani yüzde 35’e çikartmak. Dogu ve Güneydogu bölgelerimizde, hiçbir dinsel egitimden geçmeyip tarikat ve cemaatlerin rahleyi tedrisinden geçmis bin mollaya imam kadrosu verilmesi isteniyor. Bölgedeki tarikat ve cemaatlerin güçlenmesinin önü açilmak isteniyor. Yariyil tatilinde ilkögretim çagindaki çocuklarimiz Umre ziyaretine götürülüyor. Bunlar yapilirken; “19 Mayis Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayrami” kutlamalari daraltiliyor. Mevlit Kandilini subat basinda kutlarken “23 Nisan Ulusal Egemenlik” bayraminin kutlandigi günlerde “Kutlu Dogum Haftasi” kutlamalari resmilestiriliyor. Egitimde Andimizin kaldirilmasi tartisilirken AKP Genel Baskan Yardimcisi Hüseyin Çelik’in “Atatürk’ün Gençlige Hitabesi’nin tartisilabilecegini gündeme getiriyor. “Ayet mi bu? Kimseyi kanunla sevdiremezsiniz. Peygamberi bile koruma kanunu yok.” Diyerek Atatürk Peygamber tartismasini baslatmasi anlamlidir. Ulkemiz insani nerde ve ne zaman bitecegi kestirilemeyen bir tartisma içine çekilmek isteniyor. Dilerim ciddi bir kaos yaratilmaz Atatürk’ümüz ve Peygamber’imize saygisizlik yapilmaz, tartismalar kötü sonuçlanmaz.
***
Çagdas demokrasiler çogulcudur. Tek bir dinin, tek bir mezhebin tekeline birakilamaz. Çagdas egitim de öyledir. Çogulcu, bilimsel deneylere dayali, sorgulayici, arastirmaci ve laiktir. Dogmatik egitim olmaz… Inanç özgürlügü anayasamizda da güvence altinda alinmistir. Dindar gençlik yetistirmek, sözleri büyük bir talihsizliktir. Mademki inanç kutsaldir birakin her inanç sizinki kadar kendini ifade etme hakkini kullansin. Bu anlamda Basbakan’in sözleri Türkiye Cumhuriyet’inin temel ilkelerini olusturan çagdaslik ve laiklik ilkelerine karsi islenmis bir suç degil midir?
***
Siyasal iktidar kendi anlayis ve ideolojisi çizgisinde bir kusak yetistirip sonsuza kadar iktidarda kalma hayalinde… Fakat muhafazakâr kesimden de tepki görüyor. Ilahiyatçi yazar Ihsan Eliaçik, Basbakan’in sözlerini totaliterlik olarak degerlendirip; “Dindar bir nesil yetistirmek” iktidarin görevi degildir, derken Fazilet Partili eski Milletvekili Mehmet Bekaroglu da Basbakan’in “Dindar gençlik yetistirecegiz” açiklamasina; “AKP döneminde mücahitler, müteahhit, tarikat ve cemaatler holding oldu. AKP dönemi dindarlarin serrinden Allah’a siginirim. Devlet dindar yetistirmez engelleri kaldirir” diyor.
***
AKP bos hayallerin pesinde. Ulkeyi bir kaosa, bir bilinmezlige dogru sürüklüyor… Egitimi yozlastirip, toplumu zorluyor. Totaliter bir gidis var. Baskici bir anlayis sürdürülmek istiyor. Bu ülke, cumhuriyetin aydinlik, özgürlükçü ve demokrat yüzünü görmüs, bu iklimde büyümüs, Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten bagli çagdas insanlar yetistirmistir. Çagdas, devrimci, demokrat, yurtsever gençligin varligi cumhuriyetin teminatidir. AKP iktidarina bir çift sözüm var. Siyasette de egitimde de demokrat olun, yeter.
Hosça kalin, dostça kalin.