Bir Söz” Gerçek siirin, asil sanat eserinin kendi varligindan baska bir amaci yoktur. Kendisinde baslar, kendisinde biter. Bütün soylulugu da buradan gelir. Paul Valéry
Usta sairlerimizin birçogu ( N.F.Kisakürek, Edip Cansever. Bunlarin en önemli ve en bilinenleri.) ilk kitaplarini ya da bir kisim siirlerini degerlendirmenin disinda birakmak ihtiyacini his etmeleri anlasilmaz bir sey degil. Sebebi gayet açik: Iyi ve emek verilerek üretilmis ve derin bir düsüncenin ürünü olan yasanmislik özsüyü siirlerini gölgelememek ve zayif siirlerinin çoklugundan kurtarmak, aceleye ve acemilige gelmis düsünce kirintilarindan temizlenmek gayretidir.
Kayda deger siirlerin dergilerde yayimlanmamasi Veysel çolak’in ifadesiyle söylersem; editörlük kurumunun yerlesmemesinden kaynaklidir. Iyi siir kovalamak; ünlü- ünsüz demeden has siirin izini sürmek, editöryel bir yetkinligi de beraberinde getirir. Bu olmadigi içindir ki; yakinlik ve ahbaplik iliskileri öncelenerek metinler yayinlaniyor. Böyle bir durumda çok iyi metinleri bulmak sansi ne yazik ki azaliyor ve bu isten en çok siir zararli çikiyor.(Devam edecek)
Denise Levertov (24 Ekim 1923 – 20 Aralik 1997) Ingiltere dogumlu Amerikali sair.
Ingiltere’de Essex Ilford’da dogdu, ABD’de Seattle’da öldü. Annesi Galli, babasi sonradan hristiyan olmus bir Rus Yahudisiydi. On yedi yasindayken Poetry Quarterly’de ilk siiri yayimlandi. Ikinci Dünya Savasi boyunca Londra’da gönüllü olarak hemsirelik yapti. ABD’li yazar Mitchell Goodman ile 1947’de evlendi, bir yil sonra ABD’nde New York’a yerlestiler. Yaratici Yazarlik alaninda ögretim görevlisi olarak çesitli üniversitelerde çalisti.
Savas ve siyaset üzerine olan siirleri agirliktadir.
Cahit Külebi (10 Ocak 1917 – 20 Haziran 1997), Türk sair.
Istanbul Yüksek Ögretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyati Bölümü’nü bitirdi. Liselerde ve konservatuarda edebiyat ögretmenligi yapti. Milli Egitim müfettisligi; Isviçre’de kültür ataseligi ve ögrenci müfettisligi yapti. 1976-1983 yillari arasinda Türk Dil Kurumu genel yazmaniydi.
1940 sonrasindaki siirimizin yenilesmesi hareketinde kendine özgü bir yeri vardir; rahat anlatimi, içtenlik ve duyarliligiyla ilgi çeken titiz bir siir isçisidir.Kolay kavranan, genis topluluklarca sevilen bir tarz gerçeklestirmistir. Çocuklugunun, ilk gençliginin geçtigi yörelerden izlenimler yansitarak insan, yurt ve doga sevgisini dile getirmis, halkin yasam güçlüklerine taniklik etmis; halk siirinden, türkülerden de yararlanarak çagdas bir siir olusturmustur.
Siirle kalin
“Konu Sairlerden”
Yasam
Yapraktaki ve çimdeki ates
öyle yesil görünüyor ki
her bir yaz son yaz
Rüzgar esmekte, yapraklar
paralanmakta güneste
her bir gün son gün
Bir kizil semender
çok soguk ve yakalanmasi
çok kolay, düs gibi
Hareket ettirir ince bacaklarini
ve uzun kuyrugunu. Elimi
açik tutarim gitmesi için
Her bir dakika son dakika
Denise Levertov
Çeviri : Mehmet Bardakçi
********************************
Anlarsin
Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gicirdamasin
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsin
Sabahlara kadar oturup konusalim
Kimse duymasin
Mavi bir gökyüzümüz olsun
Kanatlarimiz dokunarak uçalim
Insanlardan buz gibi sogudum
Iste yalniz sen varsin
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsin
Cahit Külebi
****************************************
Mutlu Ask Yoktur
(son iki bölüm)
Vakit çok geç artik hayati ögrenmeye
Yüreklerimiz birlikte aglasin sabaha dek
En küçük sarki için nice mutsuzluk gerek
Bir ürperisi nice pismanlikla ödemek
Nice hiçkirik gerek bir gitar ezgisine
Mutlu ask yoktur
Bir tek ask yoktur aciya garketmesin
Bir tek ask yoktur kalpte açmasin yara
Bir tek ask yoktur iz birakmasin insanda
Ve senden daha fazla degil vatan aski da
Bir tek ask yok yasayan gözyasi dökmeksizin
Mutlu ask yoktur ama
Böyledir ikimizin aski da
Louis Aragon
Çeviri : Gertrude Durusoy, Ahmet Necdet
*****************************************
Bende Kal
Bir tohum verdin
çiçegini al
Bir çekirdek verdin
Agacini al
Bir dal verdin
Ormanini al
Dünyami verdim sana
Bende kal
Aziz Nesin
**************************************
Neden
Bütün karanliklari astim da
Geldim sana takildim
Isiktin
Neden karardin
M. Sunullah Arisoy