HALKIN AKP’ye destegini yavas yavas çektigini, iktidarin yavas yavas elinden kaydigini hisseden Basbakan hirçinlasmaya basladi. 2002’de ki tavri ve hosgörüyü kaybetti. Kendisi gibi düsünmeyen herkesi topa tutan küçük bir sag parti lideri gibi davraniyor. Dengesiz ve tutarsiz davranislar sergiliyor, tehditkâr konusuyor. Ruh hâli bozuk, yorgun. Acaba Kiliçdaroglu ezberinin yaninda kimyasini da mi bozdu? Kendisi gibi düsünmeyen herkese eskiya etiketini yapistiriyor. Konusmalari saldirgan ve itici… Hirsi, tutumu korkutucu ürkütücü.
Karadeniz’in bütün derelerini baraj müteahhitlerine devreden bu iktidar, bölgenin derelerini baraj müteahhitlerine devreden bu iktidar, bölgenin temel üretim ürünlerini de özel sektöre devretti. Çay ve findik üreticisi de perisan olunca tepkiler artti. Hopalilar AKP karsiti bir pankartin arkasinda horona durdular. “Su hayattir, satilamaz!” Karadeniz’in asi çocuklari çayina suyuna sahip çikmak istediler. Basbakan Hopalilara eskiya dedi. Konusmasina baslarken “Hopa’ya eskiya indigini bilmiyordum” diyor. “Tek yol devrim, tek yol sokak” pankartini da kastederek hopa mitingi sirasinda polisin siktigi biber gazinin tetiklemesi sonucu yasamini yitiren emekli ögretmen Metin Lokumcu için ise “Burada da bir tanesinin kalp krizi nedeniyle öldügü söyleniyor. Kimligini bilmiyorum üzerinde de fazla durmak istemiyorum.. Sözleri üzücü ve düsündürücüdür. Basbakan, basbakanlara yakismayan bir uslüpla konusuyor. Kaybetme korkusunun yarattigi hirçinlik dogru düsünmesinin önüne geçiyor. Oysa hepimiz Hopa’da ölen yurttasimiz Metin Lokumcu’ya Allahtan rahmet, seçim otobüsünden düserek yaralanan polisimize de acil sifalar diliyoruz…. Daha önce de panzerlerin üzerine çikan ve yaralanan kizimiz için “Kadin midir kiz mi bilmiyorum!” diyerek ne kadar küçültücü konusmustu. Basbakanin sinir kat sayisi artmis nerede ne söyleyecegini ve nasil davranacagini kestiremiyor. Hopalilara eskiya diyor. Herkes Sayin Basbakan gibi düsünmek zorunda degildir. Basbakan tüm yurttaslara esit mesafede olmalidir. Farkli düsünen herkesi kiriyor partisinin ve kendisinin sürekli övülmesini istiyor. Yüzüne gözüne bulastirip biraktigi Kürt açilimi, hiçbir sonuca ulasamayan Ermeni açilimi, Roman ve Alevi açilimlari övülsün istiyor. Sifre iddialarina karsi bir milyon yedi yüz bin gencimizin hayalleriyle oynayan ÖSYM’ye  güvenilsin istiyor. Iktidari öven ve sürekli “AKP kazanacak” diyen bir medya istiyor. Basbakan en demokratik hak olan, protesto edenleri sevmiyor. Çevrecileri, HES’lere karsi olanlari, “Anadolu’muza dokundurtmayiz!” diyen Büyük Anadolu Yürüyüslerini Trabzonspor formasi giyen gençleri, gençlik muhalefetini de sevmiyor. Onlara; eskiya, diyor.
Basbakan kendisi gibi düsünmeyenleri hedef gösteriyor, korkutuyor. Gazeteci Nuray Mert’i namert ilan ediyor. Isadami Inan Kiraç “CHP birinci parti olur!” dedigi için sonuçlarina katlanirsin diyor. Internete filtre istemeyen TUSIAD baskanina “pornocu” diyen baskan yardimcisi Arinç’a bir sey demiyor. Metin Lokumcu’nun ölümünü protesto eden binlerce insanimiza eskiya diyor.
Bu ülkede milliyetçiler, sosyalistler, devrimciler, Komünistler ideolojisini savunan  siyasi partiler de var. Ve gariptir ki bu ülkenin basbakanisiniz, her türlü düsünce ve görüse hosgörüyle bakmalisiniz. Iktidardan düsseniz de hirçinlasmaniza gerek yok….
Bu ülke hepimizin demokrasilerde iktidarlar da gelir giderler.
***
Hopa’dan sonra Trabzon’a geçen AKP ve Erdogan arkalarinda biraktiklari manzaradan çok etkilenmislerdi. Metin Lokumcunun ölümünü protesto edenlerden 37’si tutuklanmis. Erzurum’da özel yetkili savci “Halkta devlete karsi isyan hissi uyandiracak terör yöntemlerine basvurmakla” suçlanmislar… Hopa’dan etkilenmislerdi. Metin Lokumcu’da özgür ve demokratik bir toplum mücadelesini savunuyordu. Hopa’dan sonra basbakan mikrofonu eline alip; “Bir de pankart asmislar!” dedi. “Tek yol devrim, tek yol sokak!” Bir gün gazetesinde ki bir yazarin kösesinde ki “Biliyorsunuz, diktatörlerin en büyük korkusu: Sokak ve devrim” sözleri geldi aklima.

Düsündüm ve etrafima baktim, siz de bakin: Bahreyn, Tunus, Libya, Misir vb. diktatörlerin halini gördünüz. Sokak ve devrim de bittiler… Insanlar, iktidardan seçimle gitmesinden yanayim demokrasinin geregi de bu degil mi? Saglikli kimsenin burnunun kanamadigi baris ve demokrasiye katki sunacak bir seçim geçirmenizi diliyorum.
Hosça kalin, dostça kalin