Büyük Torbalı

Izmir (Smyrna)

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Izmir (Smyrna)
Mustafa YETKIL( mustafayetkil@buyuktorbali.com )
418 Görüntüleme
28 Aralık 2010 - 22:19
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

BIR rüya gördüm. Kordon’da bir yerlerde kalabalik içindeyim. Bir ara Homeros’u gördüm. Yaninda Bodrumlu tarihçi Heredot… Selçuk Sirince’den Dido Sotiriyu da oradaydi. Elinde “Benden selam söyle Anadolu’ya” adli kitabi, el salladi. Necati Cumali ve yaninda Atilla Ilhan… Hasan Tahsin’le göz göze geldik, gülümsüyordu… Avni Anil “Izmirliyim” sarkisini söylerken bizler de katildik. “Izmir’in Kavaklari” ile birlikte Çakiçali ardindan Harmandali ile Yörük Ali Efe hepimiz oyuna basladik. Zeybege durduk çatal yüreklerimizle. Birden Mustafa Kemal büyüdü. Basinda kalpagi ile.  Mavi gözlerinin ve sari saçlarinin savki vurdu yüzlere. Tüm Izmir aydinlandi… Yorulana dek zeybek oynadik. Sonra Atilla Ilhan bir siir okudu:
Surda yesil gözlü bir çocuk
Naylon geçirmis sapkasina
Ferid’e benzettim azicik
Kim bilir belki de baskasina
Yetiskin eli yüzü tertemiz
Basmane’de Gaziler Caddesi’ne
Kirik çocuklugumu götürdüm
Siz böyle aksamüstü görmediniz…..
Hepimiz çocuk olduk sanki, Izmir sokaklarinda dolastik. Agora’dan Bayrakli’ya  Kordon’dan Basmane’ye …. Sonra uyanmisim. Mustafa Kemal de çok severmis bu kenti. 10 Eylül 1922’de komutanlarla girmis kentte. Kordon boyunda bir yere oturmuslar. Mavi, körfezi izlerken rakisini yudumlarmis. Sonra garsonu çagirmis yanina: “Venizelos burada raki içti mi?” diye sormus. Garson: “Hayir Pasam!” deyince kendi kendine: “O zaman bu kente niye girdiler ki?” demis.
Cumhuriyet kurulali henüz iki yil olmustur. Atatürk 16 Ekim 1925’te Izmir’dedir. Valiligi, okullari, Belediye’yi ziyaret eder. Ordunun, Kemalpasa yakinlarinda yapilan manevralarina katilir. Bir Izmir sokagindan geçerken yanindaki Salih Bozok ile Rusuhi Bey’e pencere sardunya saksilariyla dolu sade evleri göstererek, “Bu yasama sevinci iste. Bütün sehirlerimiz böyle olsa. Agaci, çimeni, çiçegi sevsek; evlerimizi süslesek, canli olan her seye saygi duysak. Kan davasi gibi çirkin töreleri, kizlarin para ya da mal karsiligi gelin verilmesi gibi ayiplari, tefeciligi, dilenciligi, yoksullugu sona erdirsek… Ah çocuklar, çok isimiz var.”
Izmir, kisilikli bir kenttir. Tüm ilçeleriyle birlikte bu kent insanlari elestirisel akla ve bilime inanan bir sehirdir ki Atatürkçülerin gerçek tanimi budur. Çagdas demokrasiye inanan bir kentimizdir. Baskaldirilarin kentidir. Kuvayi Milliye ruhunun mayalandigi yerdir Izmir. Emperyalizme karsi ilk kursunun sikildigi, son düsman askerlerinin denize döküldügü yerdir. Çagdasligin, hosgörünün, demokratligin besigidir. Duygusaldir, sanatçidir Izmir. Nice ustalari büyütüp yasatmistir sokaklarinda… Binlerce yillik uygarligin yaratilarinin izleri yansir sokaklarina… Izmir bir baska kenttir. Çatal yürekli efeler, Hasan Tahsin’ler yasar. Bu kent kibirlidir, vâkurdur. Bas eymeyi  bilmez. Onu küçük görerek ötekilestirenleri, itici davrananlari üzülerek izler. Hele ki bunu siyasilerin bir kenti kastederek yapmasi büyük bir ayiptir. Dogrusu  Sayin Basbakan’in “Gavur” demesinden sonra geçen hafta da yardimcisi Hüseyin Çelik’in asagilamasi her Izmirli gibi beni de üzmüstür. Izmir’i ‘kirli sümüklü bir çocuga’ benzetirken, “Izmir’de yapilanlara engel olma zihniyeti çözümün bir parçasi olmaktan daha öne geçiyor” demis. Izmir’den armoni degil kakafoni çiktigini ileri sürmüs. Konya ve Kayseri illerimizi örnek göstermis. (Konya da, Kayseri de Diyarbakir da bütün illerimiz bizim göz bebegimizdir) Bu illerimiz için “mesafe aliyor, ilerliyor” derken Izmir’e ve Izmirlilere AKP’li olun ve iktidar destegini alin, demek istiyor…. Kabahatini büyütüyor, hata ediyor Sayin Hüseyin Çelik. Bu ülkenin her yerinde yasamak güzeldir ve bir onurdur Sayin Çelik. Tehdit, baski ve korkunun Izmirliler için sökmeyecegini anlamadiniz mi hala? Atilla Ilhan yasasaydi ne derdi? Edebi bir küfürle mi, püfür püfür imbat kokan bir siirle mi karsilik verirdi Çelik’e, bilemiyorum. Necati Cumali Urla’dan mavi gözlü, burnu akan bir çocuk edasiyla nanik yapardi yüce Bakan’a. Hele Izmir’in kizlari duymasin bu küçümsemeyi. Sokaklari hem kiz hem deniz kokan bu kente “Gavur” diyenler, bu sehirden armoni degil kakafoni çiktigini söyleyenler bu kenti bilmeyenlerdir.     Bu kentte; Türk, Ermeni, Yahudi , Rum, Arnavut, Kürt vb. binlerce yillik kardesligini sürdürür. Camisi, havrasi, kilisesi, sinagoku açiktir. Inananlar vardir. Raki içenler de. Bu kentin insanlari farkliliklarinin zenginlik oldugunun bilincindedir. Farkliliklari ortaya koyup sorun yaratmak istemezler. Biz Izmirliler olarak su üç günlük fani dünyada yasadigimiz günahkar hayatimizdan memnunuz. Tek korkumuz dini siyasete alet edenlerin gelip, bizim yasam tarzimizi degistirmek istemesidir. Bu nedenle AKP’ye oy vermiyoruz. Bunu anlamanin kosulu Izmir’de bir Izmirli gibi yasamaktan geçer. Etnik kökeni, dili, dini önemli degil. Gelecegini Izmir’e baglayan herkes nereden gelmis olursa olsun, kökü ne olursa olsun Izmirlilik ruhu içinde erir.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web