BU yaziyi hazirlarken egitimci dostlarim yeni hazirlanan “kesintili egitim” yasasina karsi eylemdeydiler. Is birakmislar. Kendilerine danisilmadan hazirlanan yasaya karsi olduklarini kamuoyuna haykiriyorlardi. Egitim Sen alanlardaydi. Ey partililer, bakanlar, yurttaslar, hacilar, hocalar! Çag degisimleri; getirdikleri degerleri ayiklamaya, bölmeye, önlemeye çalismakla çözümlenemez, olgulari olaylari anlamaya, degerlendirmeye çalisin. Insanlik egitimle yenilenir, gelisir. Çagdaslasma egitimle gerçeklesir. Çagdas dünya, sekiz degil, on iki yillik egitimi uygularken biz niçin kesintili egitimi savunanlardan yana olalim? Temel pedagojik ilkelere aykiriliklarla dolu bu tasari; cinsiyet esitsizligini, toplumsal yapimizda var olan esitsizligi daha da arttiracaktir, toplumsal yapimizi bölecektir. Simdiden kiz erkek okullarinin ayrilmasi talepleri dillendirilmeye baslandi. Tasari, ülkemizi geriye götürecek bir karsi devrim projesidir. Egitim birligi ve laik cumhuriyet ilkelerine aykiri bir durum içermektedir.
4+4+4 projesi devletin ve toplumun yapisini daha da dine dayali hale getirmek için hazirlanmis ideolojik ve dayatmaci bir projedir. Amaçlari “dindar gençlik” yetistirmek olanlar diger taraftan egitim hizmetlerinin sirketlerle birlikte sunulmasinin önünü açarak rant yaratma pesindedirler. Gelecegimiz ipotek altina alinmak istenmektedir. Amaç; Atatürk ilkelerini, laik, demokratik, çagdas, özgürlükçü, bilimsel egitimi sekteye ugratmaktan baska ne olabilir ki?
Tasariyla on yasinda birinci kademeyi bitiren ögrencilerin örgün egitimden koparilip Kur’an kurslarina yönlendirilecegi endisesi yaygin. Kiz çocuklarinin örgün egitime katilmalarinin engellenip erken yasta evlendirilmeleriyle çocuk gelinler, çocuk annelerin çogalacagi kuskusu var. Çirak yasi on bir olarak öneriliyor. Ucuz is gücü ve çocuk sömürüsünün yayginlasacagi bu durum ILO sözlesmelerine uymayinca alt komisyonda on bese çikarilmis. Çocuk çiraklar yaratilmak istenmesi düsündürücü. AKP’nin hedefleri arasinda I.H. Liselerinin orta kisimlarini yeniden açmak, kiz çocuklarinin daha ergenlik çagina girmeden örtünmeleri gibi popülist beklentilerini gerçeklestirmek de var. Universitelerde hukuku dolanarak delinen türban yasagini orta ögretimde “türban özgürlügüne” dönüstürme arzusu da var.
Basbakan Güney Kore’ye giderken “Dershaneleri kaldiracagiz” “Universite sinavlarini kaldiracagiz” dedi. Sasirdim! Bu yillardir benim gibi düsünen devrimcilerin, demokratlarin istemidir. Yasaminin yirmi alti yilini milli egitimde çalisarak geçirmis bir ögretmen olarak yillarca, “Parasiz egitim, parasiz saglik!” “Sinavlar kaldirilsin” dedik. Egitimde firsat esitligi istedik. Yoksulun, garibanin çocuklari okusun diye mücadele ettik. Basbakan 10 yildir iktidarda bizi hiç duymadi. Simdi sanirsiniz ki Basbakan’da solcu olmus? Yaniliyorsunuz! Amaç farkli. Egitimi özellestirmek. Bunun içinden çikilmaz hale getirip toplumu bölerek kamuoyu yaratma çabasindalar. Madem dershaneleri kapatip üniversite sinavlarini kaldiracaktiniz, niçin egitime daha fazla bütçe ayirip okullarda egitimin kalitesini arttirma girisiminde bulunmadiniz? Yeni yasa 8 yillik kesintisiz egitimi ikiye bölüyor, ögretmen sendikalarina, egitimcilere sormadan oldubittiye getirmek isteniyor. O nedenle sendikalar, ögretmenler ayakta.
***
Egitimi rant kapisi olarak görenler, siyasi destek verecek insanlar yaratma amaciyla 4+4+4 sistemiyle sorunu çözemez, daha çok karmasik hale getirirler. Ulkemizde 4200’e yakin dershane var. Iki bine yakin da merdiven alti dershane oldugu söyleniyor. Büyük bir rant dönüyor. Oysa devlet okullarinda ögretmen eksik, sözlesmeli ögretmen uygulamasiyla egitimin kalitesi düsüyor. Ögretmenlerin ekonomik durumu kötü. Tek maasli olanlar çocuklarini okutamamanin dramini yasiyor. Iktidar; okullara ödenek vermezken özel okullara özel tesvik veriyor. Amaç parali egitim. Tesvikle dershaneleri de okula dönüstürmek gibi geliyor bana.
Kent merkezlerinde kalan büyük okullarin arazilerinin “Kentsel Dönüsüm” adi altinda satilacagi söyleniyor… Satilacak olanlari da cemaatler alir, olur biter. Ulkemizdeki cemaat ve vakif okullarinin sayisi neredeyse devlet okullarina ulasti. Cemaatler egitimi rant kapisi olarak görüyorlar. Isin içinde baska cemaatlere tahammül edemez. “Egitimi bacasiz sanayi ve iktidar olma yolu olarak görüyorlar. Kendilerine okul, han, hamam, halka gelince din iman 4+4+4 cemaatçi egitimin resmilestirilmesi olayi gibi. Biat eden, sormayan, sorgulamayan, çocuk gelinler ve çocuk isçiler üretecek bir egitim sistemi. Ya kendi çocuklarini nerede okutuyorlar? Arastirin bakalim ne göreceksiniz? Her sey birden bire olmuyor. Yavas yavas alistira alistira gerçeklesiyor. 23 Nisan bayramimizin karsisina baska bayram koydular. 19 Mayis kaldiriliyor. 30 Agustos Zafer Bayrami iptal ediliyor. 29 Ekim kirpiliyor. Cumhuriyet degerleri param parça. Karanlik adim adim geliyor. Peki, suç kimde? Bilmiyor musunuz? “Söylemeye dilim varmiyor ama kabahatin çogu sende canim kardesim” diyor ya Nazim…

CHP’nin “kesintisiz egitim için” meydanlara çikmasini önemsiyorum. Ulke gelecegini karartacak bu duruma karsi kisilikli, bütünlüklü bir muhalefet hareketine gerek vardir. Bu durum cumhurbaskanligi seçimlerini protesto etmek için 2007’de yapilan “cumhuriyet mitinglerine” dönüsecek gibi geliyor bana. “Dünyanin ne kadar çirkinliklerle dolmaya basladigini çocuklarimiza anlatmali mi, yoksa bunu onlardan saklamali miyiz?” Diye düsünmeye gerek var mi? Her iki durumda da yenik düsecegimizi unutmayin. En dogru olan çirkinliklere karsi durmak, mücadele etmek degil midir? Ne dersiniz? Hosça kalin, dostça kalin.