BUGUN Ögretmenler Günü… Aslinda 12 Ey-lül darbecilerinin ögretmenlere yaptiklari zul-mü perdelemek için her alanda kullandiklari Atatürk’ü kullanarak 24 Kasim’i Ögretmenler Günü olarak ilan ettikleri gün..
Meslegin yakin geçmisine söyle bir bakmak gerektigi kanisindayim. Atatürk dönemi egiti-me ve ögretmenlere verilen deger bakimindan önemlidir. O savas yillarinda dahi egitimin ak-samamasini isteyen, ögretmenlere gereken önem ve degeri veren nadir devlet adamlarin-dan biri, hatta en önemlisidir. Aydinlanmanin egitimle gerçeklesip yayilacagini, gerçek yol göstericinin bilim oldugunu her vesile ile vur-gulamistir.
Atatürk sonrasi siyasal iktidarlar, bu ülkede ög-retmeni sevemediler. Çünkü ülkemizde yalniz-ca aydinlanma dönemini degil, halktan, emek-ten demokrasiden yana örgütlü hak arama mü-cadelesini ilk baslatanlar da ögretmenlerdir. Daha 1922 yillarinda Türkiye Muallim ve Muallimeler Cemiyeti’nin yayimladigi bildiride söyle deniliyordu Türk halkini emperyalizme karsi savasa çagirirken: “Türkiye devrimi kadin-erkek ögretmenlerin birligi ile kazanilacaktir.” Buradaki devrim sözcügü dönemin gerici ve isbirlikçilerini korkutmus ve TBMM’de dernekle ilgili soru önergesi veril-mistir. Atatürk, ögretmenlerin yanindadir.
Daha sonraki süreçte kurulan Türkiye Ögret-menler Sendikasi(TÖS) komünist devrim planladigi gerekçesi ile 12 Mart’ta kapatilmistir. TÖS sonrasi kurulan TÖB-DER de illegal örgüt oldugu ve anarsik olaylari destekledigi gerek-çesiyle 12 Eylül sonrasi 1981’de kapatilmis, binlerce ögretmen isten atilip yargilanmistir. Sonuçta tüm bu yargilamalarin haksiz oldugu anlasilmistir. TÖB-DER dönemin yasayan, egitim alaninda 26 yil hizmet vermis emekli bir ögretmen olarak tam bagimsiz Türkiye’yi, Cumhuriyet ilke ve devrimlerini savunmaktan baska bir amacimiz olmamistir. Bizler isçinin, köylünün, küçük esnafin, emekçinin haklarini savunurken mesleki örgütlenmenin geregine inandik. Ögretmenlerin sendikalasmasi gerekti-gini savunduk. 1994’lerde Egitim-Sen’i kurduk, yönetimlerinde görev aldik. Yasaklari yikip, mühürleri söke söke bugünlere geldik. Yargi-landik, sürüldük. Tutuklanip cezaevlerinde ya-tan arkadaslarimiz oldu. Biz, çocuklarimiza onurlu bir gelecek birakmak için mücadele ettik… Egitimin ve sagligin parasiz olmasiniz savunduk, savunuyoruz da…
Bugün 24 Kasim Ögretmenler Günü… Bugün TEKEL isçilerinin emek mücadelesine destek verdikleri için sendikali ögretmenler Tire ilçe-mizde hâkim karsisina sanik olarak çikarila-caklar.
***
Türk Egitim Sen’in yaptigi bir anketin sonuçlari ögretmenler için sözün bittigi yerdir. 3 bin 534 ögretmen arasinda gerçeklesen anket sonuçlari-na göre ögretmenlerin çogu ekonomik sikinti içinde. –Yüzde 68.8’i bir yilda bankalardan kredi almis.- Yüzde 79.7’sinin bankaya kredi borcu var. – Yüzde 93’ü kredi karti kullaniyor. – Borç içinde bunalan yüzde 42.1’i sans oyunl-arindan medet umuyor. – Yüzde 40’inin hiçbir lüksü yok. Tatile, sinemaya, alisverise gitmeyi, disarida yemek yemeyi lüks sayanlarin sayisi azimsanmayacak oranda. – Yüzde 49’u herhan-gi bir sosyal faaliyette bulunmuyor. – Ögret-menlerin yüzde 86’sinin çocuklarinin egitimi ya da gelecegi için birikim yapmadigi belirlenmis. Ögretmen olarak kendi çocuklarini okutamama durumuna düsüren onursuz yönetimlerin oyun-cagi degillerdir. Egitimi parali hale getiren ikti-darlar ögretmenlerine insanca yasayacak bir durum saglayamiyorlar. Örgütlenmelerini en-gellemek istemeleri de bu nedene dayaniyor. – Yüzde 82.6’si Milli Egitim Bakani’ni basarisiz bulurken, yüzde 95.5’i de mesleklerinin itibari-nin azaldigini düsünüyor. Yüzde ellisinin evi yok.
***
Ulkemizde gelir dagilimina bakildiginda ögret-menler açlik sinirindadir. Diger ülkelerle muka-yese edilemeyecek kadar az para almaktadir. Tepede, sarayda oturanlar halk içinde kulübede oturanlarin halini anlamamazliktan geliyor. Bakalim hangisi dayanacak, gelmek üzere olan firtinaya? Ögretmenlerimiz geregini yapacak-lar; laik, demokratik, çagdas, aydinlik Türkiye’-nin kurulmasina, var olmasina katki sunmaya devam edeceklerdir. Ben, ögretmen arkadasla-rimiza güveniyor ve inaniyorum. Çünkü kurtu-lus ve gelecegin egitimde oldugu kanisindayim. Çünkü ögretmenler gelecegin, gençligin niteligi olan ümit ve arzuyu kaybetmezler. Yaslari ne olursa olsun, hiçbir meslek istek ve arzular ba-kimindan bu denli genç kalma firsatini vermez. Uzun yillarini egitimde geçirmis bir insan ola-rak en genç ruhlu olanlarimizin yasli ögretmen-ler oldugunu görmüsümdür. Onlar okullari de-mokrasinin kalesi yaptiklarinda her sey daha da güzellesecektir.
Yasli, genç tüm ögretmenlerimizi saygi ve sevgiyle kucakliyor, çalismalarinda basarilar ve sagliklar diliyorum