“Bir Söz”: Demokrasinin kötü olan bir yönü, çogunlugun tiranligina dönüsmesidir. Lord Acton
Siir üzerine çok sey söylenmistir. Tek bir tarifi yapilamayan ama yapilan tariflerin tamaminin dogru oldugu bir sanat dali. Nedeni basittir; siir sinirsizlik ve sonsuzluktur. Kaliba sigmaz, sigdirmak isteyeni bir süre sonra sirtindan atar. Imgelem ve imge güçlülügüne dayandigindan sairini özgür birakir. Güzelligin anlatimindaki ortak ögelerin çoklugu ve siirin kendi güzelliginden (sanat ve estetik yönü) eminligi tariflerin çokluk ve dogruluk nedenidir. Belki her sey degil ama çok seydir.
Henry David Thoreau (12 Temmuz 1817 – 6 Mayis 1862), ABD’li sair, yazar, düsünür ve çevreci.
Okul yillarinda transandantalizme ve Ralph Waldo Emerson’a olan ilgisi basladi. Emerson’la tanisti ve asistanligini yapti. 1854’de yayinladigi basyapiti “Walden” Amerikanin en önemli entelektüel akimlarindan biri olan New England Transandentalizmi için bir örnek eserdir. Eserde yer alan çevre konusundaki düsünceler ise modern çevreciligin ve çevre korumanin en önemli satirlaridir diyebiliriz. Amerikan düsünce tarihi, transendentalizm ve naturalizmde biraktigi izler ne kadar önemliyse, “Sivil Itaatsizlik” isimli makalesi de siyasi tarihe biraktigi iz de o kadar önemlidir. Meksika savasi yüzünden ki ona göre bu savas sadece köleligi gelistirmek içindi, ödemeyi reddettigi vergi sonucu hapiste geçirdigi bir gece, onun “Sivil Itaatsizlik” isimli makalesini yazmasina neden olmustur. Daha sonralari Gandhi’nin en büyük ilham kaynagi olacak bu makale Thoreau’nun belki de en ünlü eseridir. Gandhi’nin disinda Tolstoy ve Martin Luther King gibi önemli isimler de Thoreau’nun düsüncelerinden ve eserlerinden ilham almislardir.
Ece Ayhan (1931- 12 Temmuz 2002) Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. 1962-1966 yillari arasinda Gürün, Alaca ve Çardak ilçelerinde kaymakamlik yapti. Sonra Istanbul’da çesitli yayinevlerinde redaktörlük ve editörlükle ugrasti, bir süre Türk Sinematek Dernegi’nde çalisti. Uç yil süre ile Isviçre’de tedavi gördü. Dönünce bir süre Istanbul’da ve Bodrum-Gümüslük’te yasamini sürdürdü.
Kapali ama gizli olmayan, kuraldisi ama gelenekseli sogurmus, toplumsal tarihi ve insani inanilmaz bir elestiri cenderesine sokan, dilin uçlarinda dolasan, ortalamaya ve siradanliga teslim olmamayi ilke edinen ve aykiri biçem tasiyan siirleri, Ece Ayhan’i Ikinci Yeni akimi içinde en çok sözü edilen sairlerinden biri yapmistir.
Gottfried Benn (2 Mayis 1886 – 7 Temmuz 1956) Alman doktor ve sair. Siirlerinde kimi zaman okurda tiksinti uyandiran, anatomik bir üslup kullanan Gottfried Benn, Disavurumculuk akiminin önde gelen temsilcilerindendir. Siir üzerine yazilar yazdi, özellikle “lirizmin sorunlari” konusundaki konusmasi yanki uyandirdi. Siir teorisi üzerine yazilari büyük katki.
Teoloji ve tip okudu. Tibbi arastirmalar yapti. Askeri hekim olarak çalisti, Albay rütbesine ulasti. Önceleri Nasyonal Sosyalistleri destekledi, daha sonra yanlisindan döndü. Avrupa’yi gezdi ve 3 kez evlendi.
Siirle Kalin,
“Konu Sairlerden”
Ne Ifade Eder Demir Yolu Bana?
Ne ifade eder demir yolu bana?
Görmeye bile gitmem
Nerede bittigini.
Birkaç çukurdur doldurdugu
Ve kirlangiçlar için tepecikler yapar
Kum yapar rüzgara kapilsin
Ve bögürtlenleri büyütsün diye
Henry David Thoreau
Çeviri: Mehmet Bardakçi
…………………………………………………………………
Sentez
Su tasbasmasi
Iskence Usülleri kitabi
Nerede basma is
Babil’de
Babil’de bir çocuk demek
Bizi kullanip kullanip duruyormus
Ama biz bu degiliz ki
Daha ilk sayfalarda
Karsimiza çikiveriyor
Baskasinin gözleri
Baskasinin agizlari dudaklari
Babil’de basilmis
Birer birer açilan
Hayatimiza.
Ece Ayhan
……………………………………………………
Duvarda Bir Gölge
Ögle melteminde kimildiyor
bir dalin gölgesi duvarda,
yeterince dünyasal
ve göz hesaba katilirsa
bir gök oyununda
yer alabilmek için yeterli.
Ne kadar öteye gideceksin daha?
Zorlayan yeni izlenimlerin girisi
yasak –
Dilsiz uzanmak,
bakmak kendi isaretlerine,
bütün döllere,
gelincikte özellikle
fazlaca dinlenen,
unutulmaz,
çünkü yazla birlikte gelmisti –
nereye gitti -?
Gottfried Benn
Çeviri: Ismail Aksoy
……………………………………………………………………………………………………….
Yavas Yavas Ölürler
Yavas yavas ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavas yavas ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarinda hosgörüyü barindiramayanlar.
Yavas yavas ölürler
Aliskanliklarina esir olanlar,
Her gün ayni yollari yürüyenler,
Ufuklarini genisletmeyen ve degistirmeyenler,
Elbiselerinin rengini degistirme riskine bile
girmeyenler,
Bir yabanci ile konusmayanlar.
Yavas yavas ölürler
Heyecanlardan kaçinanlar,
Tamir edilen kirik kalplerin gözlerindeki piriltiyi
görmek istemekten kaçinanlar.
Yavas yavas ölürler
Askta veya iste bedbaht olup yön degistirmeyenler,
Rüyalarini gerçeklestirmek için risk almayanlar,
Hayatlarinda bir kez dahi mantikli tavsiyelerin disina
çikmamis olanlar
Pablo Neruda
………………………………………………………………………………………………………………………………………
SIIRDE
Önce siirde sevdim kavgayi
Özgürlügü kelime kelime siirde
Misra misra sevdim yasamayi
Öfkeyi de sevinci de
Senin isikli günlerin
Benim iyimser dostlarim
Hepsi hepsi siirde
Ne varsa yitirdigim
Bütün bulduklarim siirde
Kafiyeden önce gelen
Sevgilerimiz mi sade
Sürgün de var
Hapis de
Rifat Ilgaz
………………………………………………………………………..