“Bir Söz” : Hiç hata yapmayan insan, hiç bir sey yapmayan insandir ve hayatta en büyük hata, kendini hatasiz sanmaktir ”. Yunus Emre
Ataç, siir üstüne yazar ya da konusurken, sik sik, ‘yapi’ sözcügünü kullanirdi; sözgelisi, ‘Ozan, sözcüklerle bir yapi kurar,’ derdi. Burada ‘yapi’ sözcügü ile anlatilmak istenen, ilk bakista ve hele siir sorunlarina yabanci olanlarca sanilacagi gibi, siiri eskilerin deyisiyle bir ‘abide’ saymak, böylece de onu göklere yükselen ölümsüz bir kalit olarak övmek degildir. Baska türlü söylemek gerekirse, ‘siirin yapisi’ sözünde bir mecaz yoktur; buradaki benzetme, düpedüz tastan, tugladan, demirden yapilan yapilarla, sözcüklerden kurulan siir arasindaki öz birligini göstermek amacini gütmektedir. Eskilerin ‘insa’ sözcügü de bu anlamdadir, ama düzyazi için kullanilmistir.(M.Cevdet Anday)
Suheir Hammad (25 Ekim 1973) Filistin asilli Amerikali sair,yazar, politik aktivist.
Filistinli mülteci bir ailenin çocugu olarak Urdün Amman’da dogdu. Bes yasindayken New York’a göçtüler, 16 yasina kadar orada yasadi. Ailesiyle Staten Island’a tasindilar. Siirleriyle, siir okuyarak dünyanin çok yerini dolasti. Sokak köselerinde, TV’de, salonlarda, üniversitelerde siirlerini okudu.
Bir aktivist olarak; göçmen haklari, yasam kosullari, cinsel ayirimcilik gibi birçok konuda faaliyet göstermektedir.
Ali Canip Yöntem, (1887 -1967), Türk sair, yazar ve edebiyat tarihi arastirmacisi.
Selanik Hukuk Mektebi`ndeki egitimini son sinifta yarim birakti. Gençlik yillarinda Selanik`te yayimlanan Genç Kalemler (1910-12) dergisinin basyazilarini yazdi. Ögretmenligi seçen Ali Canip, Lise müdürlügü, müfettislik, müfredat düzenlemesinde çalisti ve ders kitaplari yazdi.Iki dönem Millet vekili seçildi ve Türk Tarih Kurumu üyeliginde bulundu.
Edebiyata siirle baslayan Ali Canip Bey, hece ölçüsüyle ve yalin bir dille yazdi. Dergi çikardi, yazarlik yapti.
Jean Nicholas Arthur Rimbaud (20 Ekim 1854 – 10 Kasim 1891) Sembolizm’in en büyük temsilcilerinden, aykiri sair.
Yasami ve yapitlari çevresinde yaratilan efsane ile modern siiri müthis etkilemis, Simgeci ve Gerçeküstü akimlarin öncüsü Fransiz sair Arthur Rimbaud, babasinin ailesini terk etmesi nedeniyle annesi tarafindan yetistirilmek zorunda kaldi. Sinirli ve asi bir karaktere sahip olan Rimbaud, kisa bir süre sonra ailesine, ahlâk ve din kurallarina karsi çikmaya basladi. 1870’te retorik hocasi Georges Izambard, Rimbaud’nun edebiyat yetenegini anlayip, onu yazmaya tesvik etti. Siirlerinde sert bir dille III. Napoleon’a, burjuva sinifina ve Katolik kilisesine saldirilarda bulunan Rimbaud, Les effarés’de (Saskinlar) yoksul çocuklara, Le Dormeur du val’de (Vadide Uyuyan Adam) ise savasta ölenlere duydugu üzüntüyü dile getirdi. Eylül 1871 yilinda bu amaci gerçeklesti ve siirlere hayran kalan Paul Verlaine, Rimbaud’u Paris’e çagirdi. Paris’e geldigi zaman, yol boyunca yasadigi serüveni sembolist bir sekilde anlatan Le bateau ivre (Sarhos Gemi) adinda çok uzun bir siir yazmaya basladi. Örnegin kilise duvarlarina “Tanri’ya Ölüm” diye yazarak davranislarinin kabaligiyla herkesi hayrete düsüren Rimbaud’un Temmuz 1872’de Paris’i terk etme kararini Verlaine de onayladi ve birlikte Belçika ve Almanya’da gezgin ve bohem bir yasam sürdüler. Her türlü içkiyi ve uyusturucuyu denediler. Bu süre boyunca, daha sonra Illumminations Aydinlanislar/Esinlenisler) kitabinda yayinlanacak siirlerini yazdi. Rimbaud, Sembolistlerin on iki yil sonra yeniden kesfedecekleri serbest siiri (özgür kosuk) 1872 sonunda yaratti.
Marsilya’da bir bacagi kesilen Rimbaud birkaç ay sonra 10 Kasim 1891’de Coception Hastanesi’nde kangren nedeniyle öldü.
25 Ekim dogumlu Asik Veysel Satiroglu’nu bir siiriyle aniyoruz.
Siirle kalin
“Konu Sairlerden”
Ne Yapacagim…
Savas tamtamlarinizla
Dans etmeyecegim
Vermeyecegim savas
Tamtamlariniza ne ruhumu nede
Bedenimi
Dans etmeyecegim
Çalmalarinizla.
Bilirim bu cansiz
Çalmalari. Iyi bilirim
Basvurdugunuz
Oyunlarinizi.
Canliydi bir zamanlar
Avlanmis, yakalanmis,
Serilmis. Savasa çagiran
Davullarinizla dans
Etmeyecegim. Senin için
Dönüp vurup patlamayacagim.
Nefrete bulasmayacagim senin için
Senden bile nefret etmeyecegim.
Öldürmeyecegim senin için. Dahasi
Senin için ölmeyecegim. Ölülerin
Arkasindan öldürerek yada intihar
Ederek yas tutmayacagim.
Senin yada bombali dansinizin
Tarafinda olmayacagim
Çünkü baskalari öyle yapiyor.
Herkes yanlis olabilir.
Yasam bir haktir, tamamlayici
Yada herhangi bir sey degil.
Nereden geldigimi
Unutmayacagim.
Kendi davulumu çalacagim. Sevdiklerimle
Toplanip, kendi sarkimizla dans
Edecegiz. Mirildanmalarimiz
Tamtamlarimiz olacak.
Oyunlarina alet edemeyecekler.
Vermeyecegim adimi
Nede yasantimi sizin kavganiza.
Dans edip direnecegim ve
Dans edip inatla hayatta olacagim ve
Dans edecegim. Bu kalbin atisi daha
Yüksektir ölümden. Savas
Tamtamlariniz bu nefesten daha yüksek degildir.
Suheir Hammad
Çeviri: Mehmet Bardakçi
*******************************************
Sokak Feneri
Ölü bir camdan aglayan korku
Iniyor serseri ve bos geceye;
Kaldirimlar bütün sükut, uyku…
Her duvar, her kovukta simdi niye
Bir büyük göz niyaz eder, aglar
“Bitsin artik bu gizli süphe!” diye?
Korkarim… Saklanir heyulalar…
Bana der: “Iste bir sahife oku,
Sari gölgemde hasta kalbin var!..”
Ölü bir camdan aglayan korku…
Ali Canip Yöntem
********************************
Duyum (Sensation)
Mavi yaz aksamlari, patikalarda, dalgin,
Gidecegim, sürtüne sürtüne bugdaylara:
Ayaklarimda islakligi küçük otlarin,
Yikasin birakacagim basimi rüzgâra!
Ne bir sey düsünecek, ne bir lâf edecegim.
Ama sonsuz bir sevgi dolduracak içimi;
Göçebeler gibi, uzaklara gidecegim,
Mutlu, sanki yanimda bir kadin varmis gibi.
Arthur Rimbaud
Çeviri: Orhan Veli Kanik
Çirpinip Içinde
Çirpinip içinde döndügüm deniz
Dalgalanir cosar rüzgârindan
Mevce gelir cosar inleyen askim
Ah çektikçe kaynar gelir derinden
Derya cosar inci saçar kenara
Ask ehli dayanir atese kara
Bülbüller gül için giyinler kara
Seherler uyanir gülizarindan
Dert ile mihnete dalmayan asik
Ne yemis ne doymus eli bulasik
Kinama Veysel’i fikri dolasik
Ayrilmis yarinden yar diyarindan
Asik Veysel Satiroglu
********************************************