Son bir defa daha “isin basini baglayalim” ;tabii simdilik.. En kisa zaman yeniden “baglarbasi’na” dönmek üzere.. Yildizi  çift baslikli konularin alayina birden dalalim. Hadin bakalim;grigori grigori…Yani çabuk çabuk…

**Internete baglandim sonunda.Bedavaciligimin büyük bölümü;avantadan bilgisayar-internet bilgilerine ulasma dönemi böylece sona erdi.Artik belli ek bir zaman dilimini daha bu alana ayirmam gerekecektir.Neyse ki, su ilk dönemde, bunlar için pek çok uzun bir süreye gerek kalmayacak;söyle birkaç hafta yetecektir… BAKALIM ZAMANLAR NE GÖSTERECEK… Internet üzerinde “resmi olarak” ilk söz ettigim tarih, ilk kitabimin birinci cildinin tamamlanma günlerine denk geliyor;yani 1994 Mart ayi..Bunun okuyucuya yansimasi ise 1995 Agustos’u oldu..Demek ki 15-16 yil olmus..Eh fazla gecikme sayilmaz..Yani buna da sükürler olsun diyorum…

**RTE;o üç harfin neyi temsil ettigini biliyorsunuz,artik.Ama ben yine son bir defa tekrar edeyim.Recep Tayyip Erdogan. Yalniz su iki y’li Tayip var ya o biraz arizali gibi.Ayrica son harfi b olarak yazilani da var.Misal Tayyib gibisi.Bu b meselesi isin arizali yanini iyice katliyor.Bunlara gene “neyse ne” gözüyle bakiyor insan.Çünkü arizanin büyügü torbadan geliyor.RTE yine polemikle gündem belirleme sevdasina atlarken, bu kere fena saçmaliyor… Bildiginiz Inönü-Hitler-fasizm meseleleri…Bakin RTE’in bu hareketinde saçmalama orani neden fena boyutlarina tirmaniyor:Çünkü, diyelim ki Inönü tam bir Hitler’dir ve tam bir fasisttir, tabii o yalnizca RTE’in kafasinda öyle olabilir.Çünkü tarih babanin kafasindaki Inönü öyle degildir  ve öyle gösterilmemektedir.Durum böyle olunca RTE’in vaziyetleri, ister istemez fena saçmalamalara yuvarlanivermekte ya da savruluvermektedir.Bir de artik günümüzde demokratlik,milletçilik taslasa da bir liberal muhafazakar meraklisinin vizyonuna bu jargonlar pek de uygun düsmemektedir;iyice siritmaktadir…Ayrica 1900’lerin ilk yarisinda kalmis bu türden prim basamaklarina tenezzül edilmemelidir artik…RTE da olsa böyle yollara tenezzül etmemelidir artik!..Bu yüzden ve iste ol sebebattandir ki,RTE yaptigina en sade ve kibar dokundurmasiyla fena saçmaladi demekteyiz..Bir baska saçma saparlik daha vardir bunun-sözde-tam karsisinda/karsitinda…Orada RTE’a verilen yanitlarla yetinilmemektedir;adam o kadar piskindir ki,bir de Ismet Pasayi savunmaya kalkmaktadir,o kifayetsiz zekasiyla.(Bu da bir garabet,elbet.)Yok Inönü olmasa RTE Rus Kolhozunda olacakmis.(Önce Rus Kolhozu degil,Sovyet Kolhozu;sonra daha iyi olmayacagi ne malum;tabii Türkiye Kolhozu olmasi kosulu ile..)Yok, “Inönü’nün biyiklarini birak,sikiysa bana gel” muhabbetleri…Gerçekten de sikilmazligin son perdesi..Valla,utanmazlik bu…Yaa,hala görmüyor musun,RTE senin yüzünden oralarda ve öyle muhabbetler içinde.Tüm bu hallere ragmen,yine senin yüzünden hala umutlu iktidarindan.Tepe tepe kullandigin ve oyuncak gibi oynadigin Inönü’nün de partisi olan o parti ne zaman kurtulacak senin serrinden de su RTE’lari ve benzerlerini Türkiye Milletiyle birlikte tarihin o nemli ve karanlik dehlizlerine savuruverecek…Bu ne utanmazliktir ki,I.Melih Gökçek gibi biri 4(yazi ile dört)defa üst üste su partinin hayat verdigi ve Atatürk’ün,Inönü’nün baskent yaptigi Ankara’nin Bel.Bsk’ligini kazandigini hiç görmezsin..Bilmem ki bu yüzsüzlügün baska hangi adlari olabilir,bu Inönü’yü savunma rollerine soyunulurken?..Karsi tarafa bakinca da baska bir komedinin sergilendigi göze çarpiyor.RTE güya bir muteber sahistan örnek vererek Inönü’yü fasist ilan edecek.Tutuyor Aziz Nesin’den örnek veriyor. 1)Ya sen Bel.Bsk. iken Nesin’in adini Istanbul’a sokmam diyen kisi degil misin?. 2)Bozacinin sahidi her zaman siraci olur!..

**Selçuk Belediyesi Baz Istasyonu mühürlemis;tabii mühürler.Orada hiç olmazsa bir Belediye Baskani ve bir belediye var..Ama öyle;ama böyle.. Sonuçta var iste de, istasyon mistasyon mühürlenip halk sagliginin korunmasi çabasina giriliyor.

**Bayindir Çiçek Festivali;herkes ondan bahsediyor.Tabii bahsedecek.Ilçede Belediye var;Belediye Baskani var. Ulusali da asarak ilçesinin uluslararasi boyutlarda tanitimini ve markalasmasini beceriyor. Kubilay’in da vurguladigi gibi, biz Torbali Milletine de biraz utanmak düsüyor. Yoksa birazdan da çok çok fazla mi utanmamiz gerekiyor?.. Baksaniza,en ucuzundan ve en kurnazcasindan, reklamlamacasindan ziplayarak Hidrellezi pazarladigini sanarak gelenek yasatma ayaklarina yatiliyor su Torbali’da…Yaa zaten millet senin yaptigindan fazlasini kendisi yüzyillardir yapip duruyor.Babandan kalan gazetelerine ilanla para aktaracaksan,ver parayi al makbuzu;milleti öyle sapsal yerine koyma..Millet olacagi kadar olmus zaten;bogazina kadar mazosizmin batagina saplanmis gitmis!..Yapacaksan bir panel yap;bir etkinlik yap;varsin Güz Etkinlikleri düzeyinde olmasin; zaten olamaz;karga yumurtasindan kuzgundan baska ne çikar,bülbül çikacak degil ya…

**Mustafa Balbay ilk agirlastirilmis müebbetimi aldim demis.Hani Cumhuriyet Gazetesi Yönetimi,daha dogrusu Ilhan Selçuk Mustafa’nin Ankara Temsilcisi görevine son vermisti ya,bunun üzerine o sözleri söylemisti.Alinganlik gösteriyor bana göre Mustafa..(Kendisi Milliyet’teyken de beni bilirdi;ben dobra konusurum.Ayrica biraz bizim hemserimiz de olur yani; Torbali’da dayilari,yengeleri,yegenleri ikamet etmektedir. Taptaze gazeteciliginden Izmir Temsilciligine geçerken de dahlimiz olmustur.)Demem o ki,Cumhuriyet Yönetimi Ankara’ya vekaleten Temsilci atamanin yanlis olacagini düsündügü için, göreve gelen kisi de vekaleti kabul etmeyeceginden, böyle bir durum zorunlu olarak dogmustur.Isin gerçegi budur;fakat Mustafa da hakli;en azindan içinde bulundugu su mahkumiyete dönüsmüs sözde tutuklamanin yarattigi ruh hali kolay degil tabii…

HAMIS:Gazetenin künyesinden Mustafa Balbay adi çikarilmamistir.

**Bizim yerli basinda, pek yerli olmayan bir çocuk; hem de CHP üzerinde ahkam kesme cüretinde bulunmakta ve bu arada bize de dokunacak yorumlar saçmaktadir. Suna bakiyorum:Bu kadar körpelikle bu cüret nereden gelmek durumundadir?.Bana göre; 1)Torbali tarlasi bostur;ne atarsan yeserir mantigindan… 2)CHP tarlasi zaten bostur;orada olasi bazi yeni iktidar almasiklari arasina karismak için,fütursuz hatta küstah olmak bile gerekebilir… 3)Su 21.yüzyilin insanoglu ve insankizi basina sardigi yeni trend endazesizliktir; sonucu da böyle olmaktadir.Bakin neler diyor Ege’de yazan Mustafa Ali Firtina adindaki genç:“Cumhuriyet Halk Partisi öyle bir partidir ki ana amaci millete hizmet olmayan hiçbir insani bünyesinde barindirmaz.Kisisel menfaatler ve haksiz kazançlar düsleyerek bu partinin içinde olan ya da olmaya çalisan herkes kendisini disarida bulur.” Buyurun; nereden yakarsaniz yakin…Oysa cümleler ne kadar da biçiminde,sözcükler ne kadar da sahici gibi durmaktadir… Fakat anlama ve mantiga gelince bir felaket doguyor…Isin kavramsal ve mantiksal yönüyle söyle bir geneliyle ve objektivitesiyle bakinca bile, akillara ziyan bir durum… Böyle bir sey yok hükmündedir; bir de isin sübjektif yönüne gelince, durumlar birden ortalik yere patlamaktadir. Yaa,ben bu delikanlinin bahsettigi vukuatlardan üç besini hemen sayabilirim.. Objektif gerçeklik ise,böyle bir halin, esyanin tabiatina aykiri olma durumudur!..Yani olmaz öyle bir seydir… Olsa olsa böyle bir durum,idealize edilmis bir temenniler toplamini betimler… Yani o kadar cukkaci CHP saflarinda demirleme hallerindeyken, ben mi köselere köse katarak alçak sürünmelerle parti disinda aldim solugu… Yoksa ben,benim de haberim olmadan ana amaci millete hizmet olmayan bir insan durumlarinda miydim?.. Yoksa ben hiç farkinda olmadan kisisel menfaatler ve haksiz kazançlar düslemeleriyle mi böyle ipsiz sapsiz parasiz pulsuz,parti disi kaldim?..Bu satirlarimdan sonra bu delikanlinin komedi reytingi iyice yükselir sanirim…Eee,o isler öyledir;desteksiz atarsan bumerang görürsün… (CHP’ye fiili olarak 09.10.1957 günü katildim ve yasal olarak 03.12.1998 ayrildim:41 yil ,1 ay, 24 gün partide kalmisim.03.12.1998 ile bugün 07.05.2010 arasi da 11 yil, 5 ay, 4 gün; etti mi toplamda 52 yil, 6 ay, 29 gün CHP’lilik ve de elde avuçta bir tek onurlu geçmis var.. Sahi bu tip ve bu cins tipler neyi temsil ediyor CHP’de dersiniz?..Ben biliyorum;ancak 2012’den önce söylemem;çünkü simdi söylesem inanmazsiniz!…

**Bizim Bornova delikanlisi Aziz (Kocaoglu) sözümüzü dinleyip çöplügü Torbali’ya kurma isini kesinlestirmis.Aslinda bu Firtina’ya bir danismaliydi ya,neyse artik…Simdilik bu zibidi eskisi Ertan Unver’in sözlü kilavuzlugu ile idare etsin Aziz’im Baskan… Yalniz sundan emin olsun:Torbali’daki zirilti pirilti üç bes gün sonra biter gider;alayi da çöpleri çöplükleri öylece bel bel seyreder..Bu tecrübeyle sabittir…Hem sonra Ramazan Ismail Uygur’a daha yazili bir bildirim neyin gelmemis;belki de hiç gelmeyecektir… Iste o zaman Torbali yasadi demektir..Çünkü yazili kagidi olmayan çöplügün davasi olmaz. Hatirladiniz mi DAVASI OLMAZ sözcükleriyle biten tekerlemeyi…Hatirlamadiysaniz uzatin kulaginizi !..

** Her seye ragmen,yukaridaki tüm ilginç-tuhaf-garip ve hatta kasnakimsi  durumlarin ne kadar masum oldugunu ve buradaki olay ve de o olaya yükleyecegim bütün asagilik-bayagi ve dahi temeldeki hastalikli görünümlere-sergilenmelere bir zarif nazar atfetmeye çalisin lütfen..Iste insan olmak bu nedenler yüzünden çok çok çok zorlasmaktadir her geçen gün biraz daha!.. Iste kaniti olarak, bu haftanin kupürünün tepesinden, çok büyük hastaliklarla malül olarak, maalesef onca pislikle ve bayagilikla adilik akiyor, insanligin özel korunaklarina, barinaklarina ve dahi tertemezliklerine!..Elimden gelse O bebecik için, bir din, bir ahiret ve de bir cennet olustururdum… Ve geçmiste kalan ve gelecekte de “dogurulacak olan” O bebecik ve de benzerlerinin tümünü cennet yildizlarinda sonsuzluga kadar evrenin en mutlu canlilari olarak yasatmak için!..